Durmadan yürüyordu...yanındaki yola baktı...insanlar,araçlar can hıraş bir şekilde yol almaya çalışıyorlardı," sizden hızlıyım dedi." Ne kadar çok yürürsem, ne çok acırsa ayaklarım daha az çalışır aklım. Cümleleri toparlamaya çalıştı dili gibi düşünceleri de peltekleşmişti. Cümle kurmayı beceremezken iki satır yazıyı yazamazken şiir senin neyine diye öykündü. Hani otursa bir yere mesela bir ağaç gölgesine yumsa gözlerini uyuyup kalacaktı belki uyanmazdı da..Soluklandı göğsünün tam üstü acıyordu acısını öfkeyle karışık sevdi. Acısı arabaları geçti...yolu geçti..kendini geçti.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman