burda çiçekler açmıyor
kuşlar süzülüp uçmuyor
yıldızlar ışık saçmıyor
geçmiyor günler geçmiyor.
avluda volta vururum
kah düşünür otururum
Hadi sende vur
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Devamını Oku
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Sevmede ve nefrette ifrata gitmek insanı saçmalatır!
Kendi ideolijisinden olana methiyeler düzdürüp,mersiyeler yazdırır,kendi fikrine mensup olmayanları tahkirler ve takbihlerle yad ettirip andırır!
Bu tavırlar asla objektif ve insaflı değildir!
İnsanları ifratla sahte ilahların makamına yüceltip tabulaştıranlar hem onları hemde kendilerini cüceleştirirler!
Mademki mazideki birkaç tane sivri şahsiyetler model olarak ve mürşit olarak kafidir(!)o zaman bunca say-u gayretler ne olaki a dostlar?Onlarla avunup onlarla övünelim,yeni istidatların,yeteneklerin ortaya çıkıp inkişaf etmeleri ve milletin istifadesine arz edilmeleri abesle iştigalmi oluyor?
Atalarımız ;'BOYNUZ KULAĞI GEÇER'demişler.bir boynuz kadar olamadınızmı beyler,bayanlar?
Herkese hayırlı çalışmalar!
Samimi yazılmış bir şiir.
Hakkında çok şeyler söylenmiş,
Kimi iyi söyler kimi kötü,
İçindeki boşluğu doldurabildimi bilemeyiz.
Biz değil Yaratan Allah bilir.
gönülde eski sevdalar
gözümde dereler bağlar
aynadan hayalin ağlar
geçmiyor günler geçmiyor.
offf
offf
saygılar
şiirin şairine
Tarafgirlik yüzünden mi? O zaman insanların burada işi ne? Herkes birilerinin tırnağına özenecekse...
Sabahattin Ali'nin şiirlerini eleştirecek veya yorum yapacak
değiliz biz o edebiyat ustalarının tırnağı bile olamayız
içimdeki ses bana melodisini mırıldanmayı kestiğinde, şiirin üzerindeki ismi de kapattığımda şiiri başarılı bulmadım.Ama beste güzel.
İnsanı adam eden,hayatta çekilen sıkıntılardır.
-Nasıl bilirdiniz...?
-İyi bilirdik...!
(Ruhuna 'fatiha' elzemdir ama sanırım bol olacak toprağı...)
Konya'da bulunduğu sırada, bir arkadaş toplantısında Atatürk'ü yeren bir şiir okuduğu iddiasıyla tutuklanmış (1932) , bir yıla mahkum olarak Konya ve Sinop cezaevlerinde yatmış, Cumhuriyetin onuncu yıldönümü dolayısıyla çıkarılan af yasasıyla özgürlüğüne kavuşmuştur (1933) . Cezaevinden çıktıktan sonra Ankara'ya giden Sabahattin Ali Millî Eğitim Bakanlığı'na başvurarak yeniden göreve alınmasını istemiştir. Dönemin bakanı Hikmet Bayur'un 'eski düşüncelerinden vazgeçtiğini ispat etmesini' istemesi üzerine Varlık dergisinde 'Benim Aşkım' adlı şiirini yayımlayarak (15 Ocak 1934) Atatürk'e bağlılığını göstermeye çalışmıştır. Aynı yıl Bakanlık Neşriyat Müdürlüğü'ne alınmış, Ankara II. Ortaokul'da öğretmenlik yapmıştır.
GERÇEKTEN ÇOK BÜYÜK BİR VATANSEVERMİŞ (!)
Esere gelince, Sevdiğim bir ŞARKI'dır!
toprağı bol olsun,
Bu şiir ile ilgili 47 tane yorum bulunmakta