Geçmişin yaprakları dökülüyor içime
saymaya çalışsam da bir bir,
ağırlığı çöküyor içime gizliden gizliye
Artık özlemlerim örtemiyor ruhumu
Sisin ortasında yangınım,
bitmeyen,görülmeyen,hissedilmeyen
Yaşım çok,çok uzaklarda,
eski yıkık köprülerde yazılı
Yaklaşanlar uzaklaşıyorlar geldikleri yollar kadar
Gökkuşağındaki çizgiler görülmüyor ben olduğumda
Gezegenler bakmıyorlar benden yana
Denizler kabarmış,kıyılar usanç dolu
aralarında tartışıyorlar geçmişin yapraklarını
ne kavgalar,ne mutsuzluklar yarıyor kör uykuları
Sokaklarda kan, sokaklarda şiddet
alın yazısı dolaşıyor fısıltılı
Sahte duygular gebe yalnızlıkları doğuruyorken
yıkanıyor gözlerde matemli mutluluklar
Gece bırakıyor tüm yorgunluklarını
uyanıyor derinler de saklı
eski,yıpranan doğmamış çocukları
Gözlerin gerisinde bitiyor masum çığlıkların asaletli kaçışları
Tozlanmış örümcek ağları sarıyor,
beyinlerin karanlık yollarını
Devriliyor her fırtına da ağaçların son ruhları
Ve ben titreyen vücudumla zaman karşı koyuyorum
Elimde kalbimden kopardığım tüm çığlıklarım
Rüzgarlarımı bırakıyorum beni korusunlar diye
Korkularımı gizlemiyorum duvarlardan
Aşamıyorum sessizce duygularımı
Peşpeşe yıkıyorum hayal dünyalarımın tüm zor kapılarını
Adımı yazıyorum bana değer verenlerin alnına
Yağmurumda ıslatıyorum tüm sevinçleri
Bırakmıyorum yalnızlığın uzun kuyruğunu
Yalın ayak yürüyorum
kumsalların büyülü odalarında
şiirlerim dolaşırken mor martılarla
uyuyorum kendi toprağımda............, (06.06.99)
Kayıt Tarihi : 22.3.2006 11:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!