Aşk kapalı bir şişeyle bırakıldıysa gönlümün nehirlerine;
Umut bahar olup yeşertecek kalbimin sonbaharını.
Sen hiç çocuk oldun mu,
Saatlerce uçuşan kelebeğin arkasından koştun mu,
Korktuğunda sığındın mı annenin yüreğine,
Uçsuz bucaksız hayallerde kayboldun mu ansızın,
Geceyi aydınlatan ay 'ın peynirden olduğunu sana da söylediler mi,
Sende inanıp mahsum bir tebessümle anlattın mı arkadaşlarına,
Babanın gelmesini umutla bekledin mi her akşam cam kenarlarında,
Mutluluğu sığdırabildin mi parmak kadar çikolataya,
Uzun uzun seyredebildin mi güneşin batışını;
Bir çocuğun tedirgin gözlerinden,
En sevdiğin kekliğini yitirdin mi bir bahar sabahı,
Ağlamaktan kuruyan gözlerini nefretle doldurup;
Vurdun mu zalimi gamsız duygularından,
Umutlarını uçurmaya doldurup havalandırdın mı;
Dans esen rüzgarın sessiz çığlığında,
Bisiklet süren yaşıtlarına bakıp imrenerek hüzünlendin mi;
Kanayan dilsiz yaralarında,
Avuç kadar yüreğine sevdiklerini doldurabildin mi;
Hiç karşılık beklemeden?
Sen hiç Fırat oldun mu;
Diyarbakır'a hasret aktınmı bir ömür,
Hitab ettin mi bir asır sevginin zerrelerine,
Bahar misali yeşerttin mi kurak gönülleri,
Avuçlarını doğrultun mu semaya her gece yarısı,
Dualarını nakşettin mi hayallerinin en ücra köşelerine,
Babanı düşünerek içlendinmi;
Bir heykelin gözlerinin içine bakarak,
Annenden ayrıldınmı defalarca,
Yani sen hiç ayrılık kadehini yudumladın mı;
Umutsuz gecelerin şerefine?
Kayıt Tarihi : 28.8.2015 08:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!