Bir gün geçmişin peşine düşüp
kendini sorgulayacaksın.
Daha dün gibi kaybettiğin uzun yıllarını
saymaya başladığında,
inan çok şaşıracaksın.
İlk adımın,
gençlik çağın,
ilk sevdan
gözlerinde canlanınca
yılların hızına kızacaksın.
Kızacaksın,
pişmanlık duyduğun zamanlar
gelince aklına...
Eski fotoğrafları karıştırdıkça
ölenleri, yaşayanları ayıracaksın
sen de kendini bir yere koyacaksın.
Bazen, bir eziklik saracak seni
ezilmişliğin acısıyla ezişini anacaksın
işte o zaman kendinden kaçacaksın.
Terazinin kefesine doğrularınla
yalanlarını koyduğunda
ağır basan yalanlarına şaşacaksın.
Bir gün geçmişin peşine düşüp
kavgalara dalacaksın.
Yaşam kavgasının ideolojinle kardeşliğini
anti'lerin düşmanlığını tekrar yaşayacaksın.
Yüreğindeki dağlarda eşkiyalaştığını
damarlarında haramileştiğini andığında
bir mavzer kurşunu saplanacak göğsüne,
göğsündeki dünlerine! ..
Artık basmayacağım diyeceksin mayınlara
kaymayacağın diyeceksin raylarda.
Ama; yıllanmış bir çınar olmuşken
dönemeyeceksin toy bir fidana
dönemeyeceksin andığın o geçen yıllara...
Kayıt Tarihi : 19.8.2005 23:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!