Geçmişime Saygılar
Ramazan ve bayramın kış aylarına denk geldiği günlerde çocuk oldum ben.
Havanın Arife günü açık ve güneşli olmasına rağmen
bayram sabahı, bayram namazına giderken
yerin, ağaçların dallarının ve evlerin çatılarının beyaz örtüye bürünmüş olmasını
meteorolojiye değil, Allah'a bağlardım.
Bilmezdim hayatımdaki boşluğun yirmili yaşlarda yalnızlığa gark olacağını.
Hiç düşünmemiştim mahallemizdeki minaresi olmayan küçük camimizde bayram namazını birlikte kıldığımız, insanlardan ayrı kalacağımı.
Söyleseler inanmazdım çocukluk arkadaşlarımı çocuklukta bırakacağımı.
Şimdilerdeyse her bayram günü babasının dizinin dibinde oturup minik ellerini göğe yönelterek
"Hû! " diyen çocuğun sesine katışıyor çocukluk anılarım.
En büyüğünü 6 yıl önce bıraktığım,
6 yıl öncesiyle hatırladığım,
benim için hiç büyümeyen,
hep çocuk kalan,
birlikte büyüdüğüm çocuklar,
"hadi yeniden çocuk olalım"
diye dönesim geliyor yolu bile olmayan o günlere.
Dünyanın bayındır olduğu
ve 21. yüzyıl
ve Milenyum
yalandı bizim için.
İstanbul'un metropol olduğu ise tepeden tırnağa düzmece.
Nerede bayındır dünya ki annemin evde olmadığını bildiği için
okuldan dönerken yolumu gözleyip bana yemek hazırlayan Güler ablayı kaybetti!
Nerede küreselleşmiş ekonomiler?
Bulabilirler mi çocukken evinin duvarında top oynadığımız için bize kızan ablalarımızı?
Nereden bilecek 21. yüzyıl
doğduğun toprağı çiğnemenin verdiği huzuru
ve ondan uzaklaştıkça insanın hususi dünyasında yaşayacağı elemi?
Nedir beni hala düşündüren?
Ellerinde büyüdüğüm insanlar mı küçüldü, ben miyim büyüyen?
Kayıt Tarihi : 23.8.2015 04:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!