Söylesem derdimi yüce dağlara
Mor sümbüllü bahçelere bağlara
Özlem duydum mazimdeki çağlara
Çocuklukta günler ne kadar hoşmuş
Gençliğim hep geçti türlü çileyle
Mektupla görüştüm ancak sılayla
Düğünde oynadım türlü halayla
Gençlikteki günler ne kadar hoşmuş
Yirmisine girdim gittim askere
Dedim Mehmetçiğim hadi rastgele
Yaptım askerliği aldım teskere
Askerlik günleri ne kadar hoşmuş
Askerden gelince hemen evlendim
Bende bu alemin sırrına daldım
Çalışıp didinip bir yuva kurdum
Bekarlık günleri ne kadar hoşmuş
Kız alıp kız verdim ele karıştım
İlk günler zor idi sonra alıştım
Acıyla tatlıyla birlikte piştim
Acısız günlerim ne kadar hoşmuş
Çoluk çocuk bir arada ne hoştuk
Birlikte söyledik birlikte coştuk
Sürüye kurt daldı aniden şaştık
Hep bir aile bir arada ne hoştuk
Bir baktım ki yaşım varmış elliye
Aynaya bakınca döndüm deliye
Düşünüp de gittim biraz geriye
Kırk yaşında günler ne kadar hoşmuş
Bir baktım ki atmışına varmışım
Torunları kucağıma almışım
Son bahar misali hazan olmuşum
Ellisinde günler ne kadar hoşmuş
Bir baktım ki yaşım varmış yetmişe
Yaramazsın derler artık bir işe
Edinip durursun türlü endişe
Atmışında günler ne kadar hoşmuş
Seksenine geldin işin bitmiştir
Çoluk çocuk etrafından gitmiştir
Sevdiklerin bile senden bıkmıştır
En sonunda solan güle dönmüşsün
Doksanına merdiveni dayarsın
Yavaş, yavaş günlerini sayarsın
Oturduğun yerden bile kayarsın
Hadi güle, güle uğurlar olsun
Kavuk oğlu yazdım işte hal böyle
Bir şey biliyorsan sende gel söyle
Bu dünya hayatı işte bir rüya
Uykudan uyandım çağ gelip geçmiş
Kayıt Tarihi : 27.6.2016 16:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!