Hani ayak yalın, sırtımda ceketsiz, sokaklarında başıboş öylesine gezdiğim geçmişim. Çocuktur deyip halimi normal karşıladığın, hasta yatağımda yatarken beni yok sayan geçmişim. Beni hatırladın mı?
Şimdi büyüdüğüm şehir ’in sokaklarından silinmiş bütün ayak izlerim. Ne ben kalmışım geçmiş günlerimden ne de o zamanın çok genç olan yeni hali sen!
Bu mektubum eline geçer mi bilmem, şimdi ki
Zamanla aranız nasıl desem? Boş ver, vazgeçtim ben sormaktan, nasıl olsa çoktan geçip gitmişsin sen! Hiç sorma beni, ihtiyar delikanlı Adnan Deniz'im ben. Deli poyraz gibiyim. Boş yere esip, gürlemekteyim vesselam. Ama geçmişim, halâ yanıyor içim.
Aklıma geliyor, geçmişteki o yoksul ve o gariban halim.
Uzun kış geceleri odunsuz, kömürsüz yorganı
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta