Geçmişe Mektup Şiiri - Adnan Deniz

Adnan Deniz
1247

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Geçmişe Mektup


Hani ayak yalın, sırtımda ceketsiz, sokaklarında başıboş öylesine gezdiğim geçmişim. Çocuktur deyip halimi normal karşıladığın, hasta yatağımda yatarken beni yok sayan geçmişim. Beni hatırladın mı?
Şimdi büyüdüğüm şehir ’in sokaklarından silinmiş bütün ayak izlerim. Ne ben kalmışım geçmiş günlerimden ne de o zamanın çok genç olan yeni hali sen!
Bu mektubum eline geçer mi bilmem, şimdi ki
Zamanla aranız nasıl desem? Boş ver, vazgeçtim ben sormaktan, nasıl olsa çoktan geçip gitmişsin sen! Hiç sorma beni, ihtiyar delikanlı Adnan Deniz'im ben. Deli poyraz gibiyim. Boş yere esip, gürlemekteyim vesselam. Ama geçmişim, halâ yanıyor içim.
Aklıma geliyor, geçmişteki o yoksul ve o gariban halim.
Uzun kış geceleri odunsuz, kömürsüz yorganı
Başımıza çekip, pamuk çubuklarından annemin
Sobayı yakmaya çalıştığı o kara günlerim.
Borç, harç ekmek almaya giderken utanan ben, borcumuzu ödemek için kıvranan ailem, her şeye özlemle bakan kardeşlerim. Bunları hatırladın mı sen sayın, saygıdeğer geçmişim?
Hani acımasız halinle yıkıp geçiyordun birer birer alıp gittin ya çok şeyleri bizden. İlk nenemi alıp gitmiştin, sonra babamı alıp gittin ya elimizden. Onları unuttum mu sanıyorsun? Unutmadım geçmişim, tutmuşum ellerimle, hiç yakandan inmeyecek bir elim.
Hatırlar mısın geçmişim? En delikanlı dönemimde yürüdüğüm onca yolu, gelecek hayallerimi ters düz edişini, ayrılıklarımı, hasretlerimi, gurbetliğimi, sıla özlemlerimi, yıkılışlarımı hep sana bırakmıştım. Sevgilerimi, mutluluğumu, sevinçlerimi zorla elimden almıştın.
Evet, evet, geçmişim, çok şeyler paylaştık seninle, çok kavgalarımız oldu. Her yeni günü birbirine ekleyerek sana gönderdim. Her yeniyi eskittim be geçmişim. Hep haber

Saldım sana eskiyen günlerimin, sana uzanan yeni geçmişleriyle. Unuttum sanma seni ey benim en güzel günlerimin çaresizliği, ey benim alın yazımın bugünden gerisi, allı pullu, dertli, mertli, bazen umutlu ve bazen mutlu geçmişim, yaşanan her şeye eyvallah, kabulümsün benim gerçekliğim, benim deli dolu, hüzünlü geçmişim.
Bugünden selam yolladım sana ey benim acımasız dünden kalanım, beni eskiterek hep geride koyanım. Gün nasılda birden bitiyor, nasılda yeni olan her şeyim bir gün sonra hepsi sana benziyor. Sen her yerde benim talihsiz geçmişim misin?
Sen beni takip mi ediyorsun ey benim peşimde gölge gibi gezen süreç, ey benim talihsiz alınyazım. Söylesene, sen beni hiç hatırlar mısın?
Yaptın yapacağını geçmişim, saçlarımı ağartın. Bırakmadın hiç peşimi dün ne yaptınsa bu günde bana onu yaptın. Neden uğraşıp duruyorsun benimle geçmişim. Bak ben sana mektup bile yazdım. Anladım seni geçmişim, benden asla sen vazgeçemeyeceksin. Özledin mi beni? Öyleyse oku bu mektubumu sakın yaptıklarına hiç ağlama. Sen olmasan şimdi ben kimlere dert dökerdim.
Bak şimdi bu mektubun bir köşesine geçmişten kalan
Bir pul yapıştırdım. Bak altına attığım imzam bile dünden kalma, senin tanıdığın. Her geriye bakışımda suçlu suçlu bakma öyle, ne yapayım benim huyum böyle. Hep sana buldum mektubumda bütün kusurları. Aslında tek suçlu sen değildin, senin görevindi bu. Eskileri yad ederek sana ettiğim sitemlerimi af et, anlı, şanlı, şerefli geçmişim. Ne konuşsak boş bu gece sende geçmişsin, bende geçmişim. Cevap vermene gerek yok mektubuma, hoşçakal diye yazdım mektubumun sonuna. Senden ricam geçmişim, selam söyle sende kalan hatıralarıma, sakın onları incitme.
Bir mektup gelmiş dersin delinin birinden, sakın ola ağlayıp ta her şeyi berbat etme. Aman geçmişim ben sana ettim, sen bana kinlenme sen bana etme. Hoşça kal….görüşmek üzere.
Seviyorum seni her şeyinle, benim güzel geçmişim!

Adnan Deniz
Kayıt Tarihi : 3.12.2021 10:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Adnan Deniz