“A Irza öremen gemiş. Gocamamış gı! ”
Yıllar yılı unutulmayan Aydın
Heyecanım kabıma sığmaz
O günkü kendimi arıyorum
İdealizmin coşkulu tepesinde
Yüreğim öğretmen bayrağı
Kendi gök kubbemde dalgalanıyorum
Gözümün uzamında öğrencilerim
Bu gün yine onlarla beraberim
Tekliğim sevgi
Nereye baksam serap olmuş
Düşlerimi sarmalayan
Sanal boyutlu yanılgılar sarmaşığı
Bardacık damlamış hasretime
Yesem bir türlü yemesem bir türlü
Menderes kıvrımlarına takılı yüreğim
Ova daralmış kibrit üstünde kibrit
Apartkonduda cüce insan
Caddeler ve yollar
Sonra otoban
Bir köydür vardığım
Kavak Gediği’ni aşınca karşında
Karpuzlu’nun Yahşılar’ı
Yıllar öncesinden bıraktığım
Anılar ve yıllar kalıntısı
Gözlerimle tarıyorum
Diktiğimiz ağaçları
Üzerinde öğrencilerin el izi
“Öremenin aha bu benim ağecım”
Ben büyütcem gözüm gibi”
Diyen Hasibe’nin
Yıllarca unutulmayan sesi
Ululamış köknarımız, karaselvimiz
Bu Hasibe, bu Durkadın, bu da Bilal
Dünkü çocuklar torun sahibi
Yıllara yenilmeyen sevgi
Habibe’de kaç- göç içinde ürkeklik
Uzaktan selam salmış oğluyla
“Başım gözüm üstüne” dedirtir
Yüreğimize yerleşik kabul
Kabullerimizde beraberliğimiz
Enver’le Durkadın mihmandarımız
Ayvanda postu serdik anılara
Anlat da anlat bitmez, çay
Katmer, bazlama, çörek otlu lor
Cevriye’nin dargınlıklarını sor
Halil’in “keh keh “gülüşünü
Hatalarımızda tatlılık demlendi
Sevaplarımızda gözler nemlendi
Her şeyin bedelini zaman ödedi
Genç kalmış deseler de kocadığımı
Onların yıpranmışlığını görünce anladım
30-08-2011-Aydın-Çine
Rıza YıldızKayıt Tarihi : 19.4.2013 17:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)