Ol demler ki yüreğimizde bahar gezerdi
Gönül bir şûh-i cihâne giriftâr gezerdi
Nedim'in gazelinde fa i la tün saklıydı
Itri'nin şarkısında belki hicazkâr gezerdi
İstanbul'un evleri böyle beton değildi
Sokaklarında kuşlar uçardı yâr gezerdi
Daha çekilmemişti Fikret Âşiyan'a
Boğaz’ın sislerinde hatıralar gezerdi
Florinalı Nazım bahsettirmek içün kendinden
Anma düzenler mezar mezar gezerdi
Sait Faik Burgazada'yı arşınlar iken
Orhan Veli İstanbul'da naçar gezerdi
Ağlardı Esrâr Dede’nin zamansız gidişine
Şeyh Galib'in şi'rinde efkâr gezerdi
Pir Sultan asılmamıştı henüz Sivas'ta
Harâbi'nin nefesinde esrâr gezerdi
Çün imzalamıştı Sevr Antlaşması’nı
Rıza Tevfik sürgündü diyar diyar gezerdi
Lâle Devri’ndeydik gönül bir dildârda idi
Sâdâbâd önlerinde ol gülizâr gezerdi
Çökmüştü siyah bir keder omzuna
Fuzûli derd-i cânândan ağlar gezerdi
Ne kasideler ne gazeller yazdıran o
Vefâsız güzel bizden kenar gezerdi
Henüz şâir değildi kafiye uydurmazdı
Harput'un yollarında Nihâd-ı zâr gezerdi
Kardelen Dergisi, Sayı:73
Çıngı Dergisi, Sayı:15
Kayıt Tarihi : 11.4.2016 15:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
