Geçmiş
hep özlemle mi yadedilir Allahım.
Mahzun yüreklere
bir yaprak yetiyor
ezel bahar için.
Bir kaşık,
bir tabak sesinden
on kişilik sofra kuruluyor
hem de en lezzetlisinden;
daldığında tabağa kaşık
dipsiz bir kuyu misali
derinlerden çeker sanki
bir içimlik çorbayı.
Lakin
sevda
.........hasret
..................umut
ya da kırık bir kalp,
yanık bir türkü
seni sen yapan
ne var ne yoksa hasılı
maziye dair,
o çıkar kısmetine ama
düğümlenir boğazında
küçücük bir lokma.
Şifa diye içtiğin
bir yudum su
umman olur ağzında,
sığmaz kabına
hücum eder gözlerine.
İşte o zaman anlarsın ancak
mutluluğun
sofraya konan tabak sayısıyla
doğru orantılı ilişkisini.
(6 Eylül 2005 Bursa)
Erol ErdoğanKayıt Tarihi : 20.2.2007 20:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ben yedi kardeşin en küçüğü olarak Gaziantep'in Nizip ilçesinde dünyaya gelmişim.Çocukluğum çok güzel bir aile ortamında geçti. Paylaşımın,toplumsal değerlerin ne olduğunu ilk olarak kalabalık aile ortamında öğrendim.Rahmetli anne ve babam hepimizi okutabilmek için çok emek sarfettiler.Nitekim bunu başardılar da(rahmetle anıyorum onları) .Şu anda her bir kardeş vatan sathına dağılmış olarak yaşamımızı sürdürmekteyiz.Şükürler olsun her birimiz gayet iyi yerlere geldik.Ancak yine de o eski ortamı çok özlüyorum elimde olmadan. Naçizane yazmaya çalıştığım bu dizeler,o özlem günlerinden birinde kaleme almaya çalıştığım duygularımın bir yansımasıdır.
Herşey gönlünüzce olsun.Hoşca kal, Dost.
Oktay çöteli- Elazığ
ancak ölüm veya düğün gibi özel durumlarda bir araya gelebiliyor insanlar.
kısıtlı zamanlarda bir araya gelseler de yürekler kırık dökük
o çocuksu coşkudan eser kalmıyor yıllarla birlikte.
ne çok şey düşündürdü şiiriniz bana.
tebrikler...
hoş anlatmışsınız
tebrikler
TÜM YORUMLAR (36)