''Alınganlık etmiyorum çocukluğuma
Benimkisi kederli hatıraları unutmamak aslında
Gülmedim sanmasınlar
Küçük dilime kadar bağıra çağıra yüzdüm neşe ırmağında''
Küskün sloganlarımı gökyüzünün duvarına yazmadan önce gördüm gözlerini
Köyümüzün patika yollarında aşık olmamıştım o zamana kadar
Sağır iklimlerden geçtim de
Kavruk gülüşlerimi sırtıma vurup
Bir bulut rast gelmedi çöl kadar sıcak bedenime.
Bir beden büyük elbise alınmadı bana hiçbir zaman
Bir beden büyük okul önlüğüm olmadı
Ve ayakkabılarım hiç dar gelmedi minik ayaklarıma
Çünkü abilerim vardı!
Kıçı yamalı pantolonlarımı bile çok sevdim
‘’ yırtık olmasın da yamalı olsun oğlum’’ derdi çilekeş anam
Elini öptürürken her bayram sabahında
Hem utanmakta bir yere kadar
Arap Cumo
Hemê
Memo
Hatta mahallede hiç kimse benim kadar iyi top oynayamaz
Havamı yesinler işte o kadar.
Sonra büyüdüm az biraz
Saçlarımı yana taradım
Seslendim ardından avazım kısılana
Nefesim kesilene kadar
Boş sokaklarda yankılandı
Çarptı duvarlara da geri döndü çığlığım
Bir deprem koptu içimde
Yağmalandı dilim damağım
İçtiğim ince belli çay bardağında kederli bir tortu gibi durdu
Gençliğimin cebinde tedirgin sesim.
Gençlik dedim de;
Kaç defa geçtin sokağımızdan sayamadım bir türlü
Köşe başlarında nöbetini tutarken
Kaç defa kavgaya durdum
Sen okul yolunda kitaplarını göğsünün ateşiyle ısıtıp yürürken
Kafam kaç yerinden kırıldı
Sayamadım hiç,
Sana yan bakana ana avrat söverken
-Ben kahramanındım düşlerimde haberin bile olmadı
Sen ise uyandığımda hayal kırıklığımın güzel gözlü sebebi-
Bir bilsen
Gül dediğim suretinde gülümseyen yüzünü ne çok aradım
Gözlerimi kapatıp büyük bir sancıyla kıvranırken.
Oysa ezberimdeydi yüzünün coğrafyası
Kalbimin deltasında boy vermişti alnın
Saçların, ıslandığım çılgın bir nehir yatağı
Avuçlarımı yakardı allı buğusuyla yanakların
Dudakların kocaman bir ateş topu kızıl kıyamet
Şiirlerimi zümrüt beyazı dişlerine sıralamıştım
Gözlerinden söz etmiyorum, artık onu da sen hayal et
Umutları alev almış fakir mahallemizin en güzel kızı
Ruju yanaklarına değil dudaklarına süreceksin
Sakladığın sivilceli yüzünü ben böyle severken sen nasıl küseceksin
İncecik boynundan akıyor bakışlarım fark etmiyorsun
Doğru ya sen hiç ben olmadın ki
Bu şımarık halinle bakışlarımı nerden bileceksin
B i d a k k a ş i m d i a k l ı m a g e ld i
S a h i s e n h a n g i s e v g i l i m s i n ?!
Kış/2018
Amed
Kayıt Tarihi : 23.2.2018 23:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Deniz Ekrem](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/02/23/gecmis-zaman-icinde-2.jpg)
harika bir dize buldum. Selamla...
TÜM YORUMLAR (2)