sen parmaklarında işaretli
tarihi şehirleri besleyen ay
baharın dilimizdeki adısın
ruh taşıyan gemilere
gökten inen yük
rüzgar ve düşlerimdeki sır
sırtında kalan soğuk ter
ıslak ten
ter atarken bahar
ahh içimdeki ben
gözlerimin makus talihi
belki ruh benim
sessizce konuştuğumuz
susarak konuştuğum
aynadaki suretim
ellerim yılların aynası
geçmiş günleri çoğaltan
dünyayı karanlıklarda boğan
güneşin yedi rengine boyayan
sır hazinesi aklım
sır küpü ne ki
nasıl göreceksin bilmem nasıl
geçmişe dönük haritalarla kesilen yüzünü
şiirin içinden geçip giderken
ırmaklara uzanır
sayrılı güneşin renkleri
süzülerek girer
evin bahçesinden içeri
geçmiş günlerin sırrı
duyamıyorum sesini kalabalıkların
gözlerin mi sıcak gülüyor
yoksa sabaha dökülen yıldızlar mı
tenha topraklarıma
serinlik..serinlik…
bir avuç gökyüzü
bir avuç sevinç
kuşlar gecenin içinden gelir
ayışığından kırıntılar dökülür soframa
seninle erdim geçmiş günlerin sırrına
sahifelerden dökülen külleri biriktirdim
yazılar yeniden okunaklı oldu
tarihin akışına vardım gece sır oldu
adımı öğrenmeye başladığım
ilk günlere geldim
güneş yeniden doğacak
biliyorum bu sabah yeniden
güneş gülüp gelecek
Kayıt Tarihi : 14.6.2018 12:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!