Annem:-Kalk kızım kalk,öğlen oldu.Kuzular hala ağılda,yazıktır,günahtır,diyor.
Her zamanki gibi,sıcak yatağımdan kalkmaya üşeniyorum.Gözlerim çapaktan kapalı,ovalaya ovalaya istemeyerek kalkmaya uğraşıyorum.Zira başka çarem yok,ya ben,ya da annem gitmeli...
Daha bebeklerle oynama çağım,hoş, hazır bebekler değil,bez ve çubukla yaptığımız bir model...,bazen saç olarak,keçiden kıl keser,yeni elbisemi yırtarak entari giydirirdim bebeğe.Kim dinler benim beş altı yaşımı,evde benden başka çocuk yok ki,yardım etsin.Sadece ben ve annem varız.Bütün işler bizi bekliyor.Ağabeyim başka kasabada öğretmen olarak görev yapıyor.Diğer ağabeylerim öğrenci,sadece büyük ağabeyimin maaşı ile geçiniyor ve okuyorlar..Allahım ne yıllardı,nasıl bir ruh haletimiz vardı? Başarmak bizim inancımızdı.Ailemiz sadece kendisi için değil,çevresinide kalkındırıyordu.köyümüzde okuyan kızlar, hepimize örnekti.Onları teşvik eden ve maddi destek veren ağabeyimdi.Aile bireyleri olarak yaz tatillerinde köyde toplanıyorduk.O yılları unutmamak,geçmişi düşünmemek ne mümkün? .................................................................................
Babam genellikle dışarıdaki (bahçe,bostan,ark kazma,sulama ve tarla...) işleri yapardı.Baharda sebze ve meyve bahçesinin bütün işlerini babam yapardı.Yazın tarla biçme,harman çevirme,buğday ve samanı içeri alma,...gibi işleri yapardı.
Annem tüm ahır ve samanlık işlerinin yanısıra,hayvanları sağma,kuzu,oğlak ve danaları emzirme,hayvanların kaşağılanması ve ahır temizlik işleri,ekmek mayalama ve pişirme,süt sağma,kaynatma ve mayalama,yayık sallama,yağ ve ayranın ayrılma işleri,çökelik pişirme,yanında temizlik ve derede çamaşır yıkama,bonya yaptırma işini yapardı.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum