Hep bir geç kalınmışlıktan bahseder yazanlar
Oysa ne geç kalınmıştır zamana
Ne de erken gelmiştir insan zamana
Geceye hüzün kokan mısralar eklerken
Sonra o vakti sorgularlar dost meclisinde
Biriktirdiklerini
Heybesindeki
Hatta ve hatta ömrünün kıyısından geçen gidenleri
Demem o ki
Veysel ustanın da dediği gibi
Dost dost diye nicesine sarıldık
Ekledik birbirine harfleri hüzünleri isyanları ekledik
Baktık ki elde yine var olan kocaman bir hiç
Mısra mısra yazdık
Geceye heceler döşedik
Bazen içtik bir dostla
Bazen gece sardı yaralarımız
Biz ne erken geldik hayata
Ne de geç kaldık aslında
Özledik dostu dost kalan yanımızla
Şimdi bir şiir daha düşecek
Cemre diye gelinciğin tenine
Bilir misin sen dost
Kara kömür sadece beyaz gelinciğe sitem eder
Gece
Hece
Ece dir onun dünyasında beyaz gelincik
Taht kurar
Baht der susar beyaz gelincik...
Severim onların bu vakitlerde dostane yüreklerini
Öyle yalın
Öyle yalnız
Öyle mahremdir ki onların çocuk bakışları
Değişmeyen sadece bakışları değil
Yıllar yılı hizmet eden yürekleridir
Hoş görür
Tebessüm ederler geçen her ana
İşte böyledir dost bizim onlarla dost oluşumuz
Gece fırıncı
Gece usta
Gece çırak şimdi kimin umurunda ki dost haydi sen söyle...
Hikmet ERDEM
28/08/2018
00:43
Kayıt Tarihi : 29.8.2018 20:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!