Geçilmez Kale Çanakkale
GEÇİLMEZ KALE ÇANAKKALE
Yıl bin dokuz yüz on beş,
Türk halkı bitkin, çilekeş,
Düşman her zamanki gibi kalleş,
Saldırıyordu boğazdan üç, beş.
İngiliz, Fransız tamam, ancak;
Senin ne işin vardı orada Anzak?
Bombalar yağıyordu sağanak,
Yorgun Mehmetçik buna nasıl dayanacak?
Türk’ün umrunda değildi ne can, ne de mal,
Ama kimsede kalmamıştı savaşacak hâl,
Ümitler tükenmişti, zaferler hayal,
Koştu Çanakkale’ye Mustafa Kemal.
Savaşmayı değil, ölmeyi emretti,
Düşman bunu ibretle seyretti,
Bu ne büyük sevgi ve gayretti,
Dünya Türk’ü Çanakkale’de farketti.
Conk Bayırı, Kanlısırt, Anafartalar,
Hasan Mevsuf, Yahya Çavuş burada yatar,
Vadiler kan dolu, denize akar,
Patlayan her bomba, yürekler yakar.
Türk’ün sessizliğine sakın aldanmayın,
Geceden döşedi Nusret, boğaza mayın,
Seyit Onbaşı’yı hafife almanın,
Cezasını ödedi Irresistable, Bouvet, Ocean.
İntepe, Kireçtepe, Alçıtepe,
Kilitbahir, Seddülbahir, Kabatepe,
Suvla Koyu, Arıburnu, Gelibolu,
Kemalyeri, Sargıyeri hep şehit dolu.
18 Mart umududur her Türk’ün,
Hediyesidir bize Gazi Atatürk’ün,
Şehit oldum anam, üzülme gülsün yüzün,
Kalmasın artık bizde üzüntü, hüzün.
Dur yolcu! Burası Eceabat,
Boğazdan geçerken etrafa bir bak,
Her iki tarafta da görürsün kale,
Burası geçilmez kale, Çanakkale.
Bilal AYCAN
Bilal AycanKayıt Tarihi : 25.2.2018 01:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!