Gece usul usul süzülüyor odama yine.. Sesiyle irkilip açıyorum kapıyı.. Kapının kolunda bir yürek izi, hüznünüde takmış peşine.. Neden bilmem tanıdık geldi bu sahne.. Ve yine eski bir tanıdığı ağırlar gibi misafirperverim bu gece.. Alıp tam karşıma koyuyorum ikisinide.. Hangisinden başlasam karar veremiyorum aslında.. Ayrı ayrı düşünüldüklerinde anlamsız gelen bir yap-boz parçası gibiler.. Bir araya geldiklerinde görünüyor resim.. Yine bi geceye daha adım atmaların akşamındayım.. Yine hüzün.. Bu iki kelimenin ardına saklıyorum seni nicedir.. Ne sen onlar olmadan sensin, ne de onlar sen olmadan bu kadar ayan beyanlar.. Bir sigara alevini bekliyormuş sanki hayalin.. Kibrit kokusunu aldığım anda farkettim duvardaki halini.. Etrafımı saran bu kasvetin tam ortasındayım.. Bir yanım sen oluyor, diğer yanım sensizlik.. Gecedendir diyorum.. İkiside net değil.. Bir yürek yangınını taşıma suyla söndürmeye çalışan bir adamın aceleciliği var mısralarımda.. Yangından kaçar gibiyim yazarken.. Sonra tutuşuyor parmak uçlarım.. Sıcaklığını hissediyor, erimeye başlıyorum.. Boşveriyorum o anda kağıdı kalemi.. Ne sıraladığım mısralar geliyor aklıma, ne de gecenin hüznü.. Göğsümde bir kor, yanaklarımdan süzdürüyorum yaşımı.. Neden sonra buz kesiyor elim ayağım.. Kaldırım taşında kıvrılıp yatan o ufak çocuğun üşümesini hissediyorum iliklerimde.. Ellerimin arasına alıp başımı, olur olmaz şeyler söylüyorum.. Duymak bile istemediğim.. Sanırım büyüyorum.. Ama öyle olsa cevapları bulmak bu kadar zor olmazdı.. Hem büyüyor olsam, korkarmıydım geceden.. Konuşurmuydum duvardaki hayalinle büyüyor olsam.. Ve her büyük taşır mı içinde acaba o haylaz çocukluğunu.. Ben içimdeki çocuğun gökten yıldız toplaması kadar sevdim seni.. Gece uzanıp sırt üstü çayıra çimene, hepsine adını verdim ayrı ayrı.. Kimi sadece adındı, kimi şehrin.. Kimi rengini söylüyordu bana, kimi korkularını.. Gördüğüm yıldızdın işin özü aslında.. Farketmiyordu kuyruklusu yada kayanı.. Bir yıldızdın gecenin karanlığını yırtan, ve en çok bunu sevdim.. Şimdi Kasımın ayazında, yıldızsız bir karanlıktan yazıyorum sana.. Üşüyorum.. Halbuki is kokuyor hala parmak uçlarım.. Son nefesi çekip sigaradan, bıraksam kalemi kağıdın yanına diyorum.. Usul usul gelen gece gibi sıyrılsam bende bu hüznün elinden.. Şarkının sözlerine takılıyorum sonra.. Dalgalanır deniz ne çıkar, durur yavaşlar.. Ama yok.. En hırçın hali olmalı bu aşkın.. Boyumdan yüksek hep dalgalarım.. Ne batıyorum adam akıllı ne de çıkabiliyorum.. Bir deniz feneri olsan diyorum sonra.. Döne döne aydınlatsan gecemi, rehberim olsan.. Belki son demimle ulaşırım sana.. Çıkarım kıyılarına.. İster yıldız ol, ister fener.. Ama acele et.. Adın hasret olmasın bu sefer, dayanamıyorum.. .. Ben özledim galiba seni Bu yüzden bu kadar sitemlerim .. Şimdi fonda bu şarkı.. Tutuyorum nefesimi.. Gecikme olur mu? .. Şarkı: Murat Boz - Özledim
Tayfun Emre GüleçKayıt Tarihi : 30.1.2012 19:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!