Geciken Şeyler İçin Şiiri - Necdet Arslan

İçine ilk kez düşülen oyunlardan biri miydi
Şarampol sırtlarındaki kesik taşlar mıydı
Sürülse kentin son izleri şeyler kendi olmaktan çıksa mıydı
Görünmese miydi tablolardaki yapmacık bakışlar

Ya çukur aynalar derinleşirse
İki cüce birbirini ihbar edebilir
Böyle anlarda yeryüzünün gökyüzünü kıskandığı
Örnek alınabilir.Kimliğini kuruntular uğruna
Savurabilir çok söz etmeye yasak koyabilir gölge
Kimin kapısına dayansın bu fısıltılar
Alt dudağındaki zonklamayı nasıl bastırsın tavşan
Yol yolundan çıkarsa
Sıcağını herhangi bir zulada unutursa maşa
Azar azar mı büyür kireçteki çatlak
Nabızda sensizlik var serçe ölüleri için
Yakılan ağıtlar sarkıyor değirmen oluklarından
Ödünç alınmış ufuklara yapıştırılıyor eski zamanlardan
Kalma sevdalanmalar
Kasımpatılarına dokunmak yasak
İmbat üşütsün müydü şimdi rotasını şaşıran dereyi
Ah bu kuruntular
Şuracığında sol yanımızın
Gözümüz gibi sakındığımız sürü sürü yılların hatırına
Şiirsizlikleri ferahlatan yırtık yelpazelerin anlamsızlıklarına

Sırası değil artık
Var olanların hallerinden dem vuralım birazcık
Bakışlarını sakınanların kösnüllüklerinden
Sırası geldiğinde kızgın gözyaşlarının doluştuğu gamzelerden
Yatağı yorganı havalandırılan mutsuzluklardan…

onbeşkasımikibinonaltı