Gönlümün divaneliğiyle yüzleştim,
Bir tını vardı karşıma çıkarak,
Ruhumda yankı buldu,
O an defalarca tekrar ettim.
Edebî kaygılar bir yana,
Yalın bir hatıra gibi;
"Sakin ol," dedi içimdeki ses.
Sevdanın vurgunu, aklın yorgunluğu,
Kaygı düşkünü bir divane gönlüm...
Burası sadece dünya,
Ve buradaki gönlüm pek divane,
Dilimizdeki klişe sözler,
Fakat bir de unutkanlık var içimde,
Hadi hatırlat bana,
Hatırlatmaya ihtiyaç var.
Hz. Ömer'in hatırlatıcı adamı gibi,
Her an, her saniye,
Ruhumu onarmaya çalışırken,
Durmak gerekir, bazen sadece durmak,
Sonsuz bir hızla geçerken,
Ruhun ahengini değiştirmek.
Ahenk, sevdiğim bir kelime,
Değişmeyenlere karşı,
Kalbimi, ruhumu dönüştürmeye,
Ve tebessüm etmeye çalışmak,
Bunda bir güç var.
Bir nasihat bırakıyorum,
Geçicisin ey kaygılı gönlüm,
Şu anı hatırla,
Ve tüm kırık dökük işler,
Bediüzzaman’ın dediği gibi,
Bir şişeye benzer,
Kırılmaya mahkûmdur.
Bir ömrü, yavaşça seyrederken,
Nereye koştuğumuzu unuturuz,
Yaraya ilaç sürecek zaman,
Bir ömrün hepsini alır,
Ama her hâl geçicidir,
Ve geçerken nasıl geçtiği önemli.
Böylece,
Hüzün diyarında,
Fani olan her şey geçer,
Ama ruhumuzun temizliği,
Rabbimizin huzuruna çıkacak.
Kalbim, sonsuz bir yolculuğa hazır.
Geçicisin, ey kaygılı gönlüm,
Fani olan her şey bir anlık,
Ruhun ahengini kaybetme,
Her hâl geçici, her an geçici.
Bir ömür, bir soluk, bir hatıra,
Ve her şeyin sonu var.
Bunu hatırla, ve sakin ol,
Kalbini temiz tut, huzura ulaş.
Kayıt Tarihi : 6.3.2025 04:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!