Suskunluğu
Suskunluğum
Heba ettim
İçimdeki sevgi çürüdü
Aşk bozuldu
Çürümüş leşe benzedi
Bendeki ben
Seni yıllara versek
Yıllara sorsam sonra
Karanlığa demir atan kimsesizliğimi
Hesabını kim verebilir ki artık
Yalnızlığı dağlara serpsek serpsem
Ölümsüzlüğü kainatın
mührü ile mühürlesek
Tattığım acıyı
Hissettiğim öfkeyi
kıyas bile edemem
Kıyas edemem umutsuzluğu
Kalem kırılmamıştı daha
Kalem daha yazmamıştı
düş kırıklıklarımı
Biliyorum Yıllar geçicek
Özlemler toza boyanacak
Umut etmeler
Ümit etmeler
Tarumar edecek beni
Bu satırları sende göreceksin belkide
Acımı hissedeceksin belkide
Açımı acın olarak görmedikçe
Cehennemde yaşamanın ne olduğunu bilemeyeceksin ki
Belkide kalbin kırılır ileride
Umursamaz
Duygu bilmez
bir hoyratın elline düşersin
Yada kırıkların kalbine saplanan
Şeyler olacak
Belki anlarsın
Cehennem de yaşamanın ne olduğunu
Belki anlarsın
Her gün Allah’a canını almasını için yalvarmanın ne olduğunu
Ölümün tatlı gelmesini
Belki anlarsın
Her gün yanmayı
Her saat bitmeyi
Yaşıyor Muş gibi yapmayı
Belki bir gün anlarsın...
Bitik bir hayatın
ortasında yaşıyormuşum
Sitem ediyorumdur çoğu zaman
Bu uçsuz bucaksız satırlarda
Kelimeler dizmek gerekirken
Acının dili işleniyor satırlara
Güzel cümleler tek bir söz kalmadı
Kalmadı hiç bir şeyin
Ansızın yok ediyorum herşeyi
Katlediyorum özlemlerimi
Serhat Fidan
Kayıt Tarihi : 19.9.2022 17:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!