Orhun Basat - Geceyi Yürüyen Adam (düz y ...

Orhun Basat
156

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Geceyi yürüyen adam, ruhu acıkınca, ilk molayı çocukluğunda verdi. Oturup bir ilkokul sırasına, öğretmenlerinin ilk öğretilerini anımsamaya çalıştı. Aklında kalan bir şey yoktu; bir okul şarkısından başka: “ çiçekli bahçemizin yollarında koşarken, bu gün okullu olduk sınıfları doldurduk, neşeliyiz (belki, / sevinçliyiz / di kelime; tam olarak hatırlayamadı) hepimiz, çünkü okullu olduk... “. Böyle bir şeylerdi .
Oysa; ne evin bahçesi koşacak kadar büyüktü ne de çiçekliydi. Okula başladığı için sevinip sevinemediğini de bilemedi. Yeni bir yoldu sadece yürünmesi gereken. o gün başlayıp, bir fakülteden mezun olana kadar sürecek on altı sene. Yedek subay okulunu da sayarsak, de ki onyedi..
Yan sırada oturan adam, “ Sen, kaymakamın oğlu değil misin “ diye sordu.
“ Evet “ dedi, geceyi yürüyen adam. “ Bu benim suçum değil, benim seçimim de.. “
Kalktı sıradan, bahçedeki çocukluk seslerini çiğneyerek, dışarı çıktı. Genç bir şair
kardeşinin * çok sevdiği dizeleri geçti aklından : “ En büyük ihaneti çocukluğuma yaptım / Büyüdüm.. “.. Okul bahçesinin bittiği yerde bulutlar başlıyordu. Bu yüzden nerede olduğunu anlayamadı, ilk bulutun içine yürüdü. Güneşi göremese de terlediğini farketti. Biraz ferahlayabilmek için, okul yıllarını silkeledi üstünden, bir kaç eski sevdanın tozu kaçtı gözüne, yaşardı. Yanaklarından süzülen gözyaşını alıp, yüreğinin tavan arasındaki çeyiz sandığına koydu.
Bir sokağı andırır gibi, birbirine yanaşık duran iki bulutun üstünde solmuş resimler asılıydı. Hepsinin altında, isim çerçeveleri içinde “ özlem “ yazıyordu, nedense. Pek bir anlam veremedi ama cız etti bir yerleri, farketti. Sokağın ismi var mı diye bakındı, yoktu. Adına bakılmadan geçilen sokaklardan biri gibiydi işte, o kadardı. “ Bizi nereye götürdüğünü bilemediğimiz sokaklardan biri.. “ dedi. Solmuş resimlerdeki yüzler de pek tanımış gibi bakmıyorlardı zaten. Belli ki kendileri de çekip gitmişlerdi çoktan; bir yerlere ve birilerine.

Tamamını Oku