Geceye Sığınanlar
Gündüz, insanı insan yorar.
Sözler değil, bakışlar değil; asıl yoran, arkasındaki hesaplar, maskeler ve sahte tebessümlerdir.
Ve gün boyu o yükü sırtında taşıyan ruh, akşam olunca tek bir dilek tutar:
“Keşke hep gece olsa…”
Gece…
Sokak lambalarının altına sızmış, sessizce bekleyen bir sırdaş.
Gündüzün sahte gülüşlerini, menfaat için eğilen bükülen omurgaları, bencilliğin sırıtkan yüzünü gölgesine gömer.
Karanlık, insana bir lütuf gibi iner; çünkü görmemek bazen kurtuluştur.
Gündüzde zorla giydirilen maskeler, gece olduğunda kendi kendine düşer.
O sahte “iyiyim”ler, yalandan “nasılsın”lar, gözlerdeki hesaplı parıltılar birer birer yok olur.
Gerçek, sessizlikte nefes alır; yalan, karanlıkta barınamaz.
Bazen diyorum ki; keşke hep gece olsa…
Hep bu dinginlik, hep bu huzur.
Ne kalbimi kemiren ikiyüzlülük olur, ne de ruhumu yoran hoyratlık.
Ama biliyorum; hep gece olursa, gündüzün ne kadar yorucu olduğunu da unuturum.
Gece, gündüzden kaçış değil; gündüzün yaralarını saran bir merhemdir aslında.
O yüzden geceyi beklemek, biraz da kendini beklemektir.
Ve biz, geceye sığınanlar;
gözlerimizi kapattığımızda değil, içimizi kapattığımızda gerçekten uyuruz.
---
Gece, kollarını açan bir anne gibidir.
Sana kızmaz, hesap sormaz, “Neden?” diye peşinden koşmaz.
Sadece sarar… Ve sararken susar.
Karanlık, onun örtüsüdür; gündüzden kalma yaralarını, kırıklarını saklar.
Gözyaşların varsa, bilir ama söylemez;
umutların varsa, onların üstüne hafifçe örter ki sabaha kadar üşümesinler.
Yıldızlar, gecenin gözleridir.
Baktığında, sanki “Anlıyorum seni” der gibi yanıp sönerler.
Ay ise gecenin alnına koyduğu bir öpücük…
Ne çok konuşur, ne de tamamen susar; sadece varlığıyla yetinir.
Gece, seni senden saklamaz.
Aksine, unuttuklarını yüzüne çıkarır.
Ama bunu kırmak için değil, onarmak için yapar.
Çünkü o bilir; en derin yaralar, en sessiz saatlerde iyileşir.
Ve sabah olduğunda, seni yorgun değil, biraz daha güçlü bırakmak ister.
Ama sen yine de, o anneden ayrılmak istemeyen çocuk gibi,
kapıdan çıkmadan dönüp bakarsın:
“Ah be gece… Keşke biraz daha kalsaydın.”
Kayıt Tarihi : 21.8.2025 23:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gündüz, insanı maskeler, sahte tebessümler ve hesaplı bakışlarla yorar. Ruh, bu yükten kurtulmak için akşamı bekler. Gece ise bir anne kucağı gibidir; sorgulamaz, sadece sarar. Yıldızlar “yalnız değilsin” der gibi parlar, ay ise sessiz bir teselli olur. Sabah olduğunda biraz daha güçlüsündür ama yine de fısıldarsın: “Ah be gece… Keşke biraz daha kalsaydın.”
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!