Günün saçları ağarıyordu, geceye inat...
Ellerim üşüyordu.
Suskundum, sesim çıkmıyordu,
Ya da ben duymuyordum...
Sırtımda karıncalar gider gibiydi...
İsyânımın çığlıklarını içimde boğdum,
Bin kere öldüm, acılarla,
Sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin
Ürkek şaşkın kararsız duyuyorum
Ve sen bir gökkuşağı kadar güzelsin
Rengarenk ve az sonra gidecek görüyorum
Ve ben yağmurlar altında bir yolcu
Islak yorgun tutkulu yürüyorum
Devamını Oku
Ürkek şaşkın kararsız duyuyorum
Ve sen bir gökkuşağı kadar güzelsin
Rengarenk ve az sonra gidecek görüyorum
Ve ben yağmurlar altında bir yolcu
Islak yorgun tutkulu yürüyorum
Bin kere ölüp bin kere yenidn doğabilenlerin yazgısı kolayca bitemez Değerlişair...Hem,ancak o olgunluğa ulaştığında insanlar,yüreklerindeki isyanın çığlıklarını boğmayı başarbilirler.Her zamanki gibi güzel şiirinizi kutluyorum.Saygılarımla,
Ünal Beşkese
evet yürekten kutlarım saygılarımla
buda benimki
Katran Karası Geceler
Kabus gibi çöktü üzerime,
Katran karası kara geceler,
Tende can! Canda hasret geceler,
El aleme sefa-yı dem, dem bu dem,
Bana öz canım, can gergefinde,
Çile dokur dert yüklü geceler.
Bilal Özcan
yüreğinize sağlık..çok güzel bir çalışma.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta