Şiir'ül Eytâm
II.
gölgeme sığınmış bir gölgen kaldı ay karanlığında
olanlara sahihlik katmak için
bir ağaç kovuğuna hapsettim güzelliğini
zaman zaman çıkarıp öpmek üzere
hayaller sararken çevremizi
biz gece vakti bir kez öldük
bir ormanın uğultusunda kaybolup
hiçbir çağ karşılamadı kimsesizliğimizi
iyileştirmek üzere bir zehri yalar gibi
dilimi diline sürdün
bu yüzden senin sözlerinle konuştum ben
gırtlağımı yakan
kıvamlı bir lavı yutar gibi
asırlar evvel hatta suretlerden önce kurulmuş
bir sofranın açları idik
meşk istiyorduk
daha ilk lokmaya uzanmadan
tutuldu bileklerimiz
korkuyordum
saçlarıma ellerinden sinen
gül kokusunun uçmasından
ufacık bir serçenin beslenmesi
ağzından düşen bir ekmek kırıntısından
çok korkuyordum velhasıl
herhangi bir hatıranın
bir yere kaybolmasından
biliyordum
kurtlar kemiriyor
yok'lu zamanlar için sakladığım
"sen" kalıntısını
“ya kebikeç” yazılı sayfalarda
yeşil bir kandil yanıyor
seyredip duruyorum
akşamı sabaha katarak
solgun evinin penceresinden
yeter ki
bir iz sana dair
suya düşmüş olsa da gideceğim peşinden
aslında
bir arının petek petek dokumuşluğu vardır
tutmasam dilimi
zehre benzer bir bal sızacak içerimden
Kayıt Tarihi : 27.1.2015 15:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Eylül Nisa Yolcuoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/01/27/geceye-ait-bir-siir-ii.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!