Geceler kabul etmez divaneyi, zamansızlık ister
müjdeler olsun gecelerin kervanı kayıp diyara göçtü
bir meczub daha eksildi sorgu evinden
silindi mührü duygusal intiharların
kirpikleri dökülmüş beklemesi yasak bir sevdaysa yaşanan
kan tutan yeminlerimin vadesi artık bitti
Şimdi vakit ellerimden sızan nükleer atıkları patlatma vakti.
Ve ulusal savaşların kazanıldığı andır bu
sonra kaşları alınmış bir kızın yüzü olur bende tren garları
yolculuklar ki öğretir
her terkedilme ak düşmüş saçlara gebe
her beklemede nasır tutar gözlerim
ey zamansızlığı çalıp kaçıran gece
sebebi sensin lanetlenmiş vakitlerin
mekansız bıraktın şairleri
buyüzden çöktü şiirlerin gazabı üstüne
bu azaba birtek cehennem bekçisi dayanır
divanelerin ahı tuttu seni ey gece.
Hep bir yalanı yaşar gibi eksilttim herşeyi
bıkmak en zekice oyunu oldu çekip gitmelerimin
kal demek mahşeri bir elem ister
ağlama duvarı değil yüreğim
Ey yabpoz şehirlerin insansı hayellerini kavuran gece
efsunlu yazıların müsebbibi sensin
gökdelenlerin hayta hıçkırıkları boğdu rüyalarını senin
sana mekansızlık düştü bu divane isteklerimde
ençok depremcil bir ölüm yakışır sana
sessiz derinden ve habersiz
kimsesiz kalarak
hiçkimse bilmeksizin
divanelerin ahı tuttu seni ey gece.
Kayıt Tarihi : 28.11.2010 22:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Kadir Çelik](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/11/28/geceye-26.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!