Başıma yağsa da belâ yağmuru
Rabbimden gelmiştir, "az" der geçerim
Üstüme sıçrasa suyu, çamuru
Varsın hazan olsun, "yaz" der geçerim
Ömür bu; inişi, çıkışı vardır
Bir düzen tutmayan akışı vardır
Yufka yürekleri yakışı vardır
Yılmam yokuşlardan, "düz" der geçerim
Yürekten bakarsan içi görürsün
Kerbelâ misali acı görürsün
Ne kadar yaşarsın, kaçı görürsün?
Saymaya ne gerek, "yüz" der geçerim
Her nereye baksam dökülmektedir
Hakikatin beli bükülmektedir
Bahçelere zakkum dikilmektedir.
Hayat kokuşmuşsa "tuz" der geçerim
Kısılmaya gelmez sözümüz bizim
Kimlik aynasıdır özümüz bizim
Baharı müjdeler güzümüz bizim
Paslı zincirleri "çöz" der giderim
Gamı, kasaveti atmak gerekir
Önce öz nefsine çatmak gerekir
Söz namustur bizde, tutmak gerekir
Ölsem de vazgeçmem, "söz" der giderim
Hayat yalan olur, sen de yalancı
Ölümü aratır dinmeyen sancı
Yaz sıcağı gibi kavurur acı
Bu fasl-ı hicrandır, "güz" der geçerim
Emr-i Hak kapıya dayandığında
Gönüller hüzünle boyandığında
Acılar uykudan uyandığında
Sardığın kefene "bez" der geçerim
Nefsimi dost bilip kayıramam ki
Sesimi sağıra duyuramam ki
Uzağı yakını ayıramam ki
Kalmam bu diyarda "uz" der giderim
Kayıt Tarihi : 7.4.2025 22:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!