-bir keman virtüözünün inleyen nağmelerinde
şiir sevdadır büyütür yaşamı sevgi denizinde -
dokundu haberi
gök neden böyle kara
böyle ağlamaklı
bulutlar sarpa sarmış
kuşanmış kül rengi
rüzgarda yok nere eser
yitik zamanda yaralar şimdi
geçer bir yangının ortasından
bu kulpu kırık topal yaşam
ahında zarı yırtılır suskular
acılar benliğimi nasıl yakar
gece nöbetinde pimi çekili bir bomba
büyür kör isyan kör karanlık köşede
gök gözlerime ha boşaldı boşalacak
gel be kambur yaşam yağ üstüme
Vedat Koparan 27.03.2005
Vedat KoparanKayıt Tarihi : 15.5.2005 20:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
gel yaprağım dalında sallansın gün essin sana aksın al yalımı rüzgar sanki yolda yürüyordu oysa boşluğa idi yürüyüşü düştüm boşluğa göğsüm kaburgalarım fena ağrımakta düştüm gözlerini ellerini aradım düştüğüm yerde gelmedin vermedin uzanamadım ihanet karanlıktı okunmadı gün aydınlığında bastığım yer bir tuzaktı boşluğunda ölüm dön dedim yaşama bir sıçrama şimdi ezik bir kalp ve kaburgam kaldı senden hatıra. karşıda şöyle bir mantık vardı yalan ve karşındaki kişiyle oynamayı yeğleyen böyle mantıklar az veya çokta olsa son günlerde görülmeye başlandı buna denk gelmek pek hoş olmasa da yaşama bu pencereden bakanların yanlışını görmek ve göstermek açısından önemliydi.zira insan düşüncesinin açmaz çapsızlığında duygular düşünceler dünyamızın karmaşasında yer olmaması gereken kara bir lekeydi. yaklaşımın bir anda kabuk değiştiren yılan gibiydi yalancı bir kış güneşi idin zamansız gelen bahardı erken açan akasya şaşkın sabah düşerken çiy yapraklarına kışlara gebe bu üşüme karanlığında saflıktan uzak sen daima kendinesindir tuzak akrebin göz yaşları gözlerinde aydınlığa karanlık gölgelerini düşürürken sakın ola esme bir daha dolayıma bu sessizliğinin değiştiğin kabuklarda. acelesi vardı en ilkel dürtülerde ilkel insanı oynuyordu rolünce amacına ulaşmak yaşamak sadece bir seni idi tek anlamı olan senlerde. ötesi senin için sadece bir süstü bir yosmanın boynundaki takı kadar alımlı endamında yel eser yosmanın yolda kıvıran kalçaları öteler zaten ezelden şartlı. zap suyu aman geçit vermez zaptu rapt altında la havle bela yaşam uyuşuk kisvesi kelini örter takkesi gören göz görür gerçeğini ittirmişim marpucunu lanet gelsin bin şimşek çaksın yağsın yıldırımlar istemem bunun gibi bir iktidarsızlıkta iktidar öbek olur askerler göbekli marullar hazırdı kıvırcığı salatası çobanı kurt salınır geceden güne sürünün üstüne parçalanır kuzum parçalanır toplarım kırıklarımı savururum yangınlarımı alır giderim gölgemi parçalanan yerde bir ben kalır. -yaşam doğadan alınacaklarla bir bütün ve insan var olduğu atmosferin uzantısı ne dediğini bilenlerden olmaya daima ileriye -

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!