Gece ah gece
Bilmem ki hangi çaresizler düşüne aldı seni
Kaç tane yersiz yurtsuz yol ağzında buldu
Kaç kişi tumanını toplarken düşürdü bir kayalığın ardına
Gece, hani örtüyordun kirleri
Arınmamış ne kadar yer varsa
Arındırmaya müsait bir hale sokuyordun..
İnanmıyorum artık ben iskenderin öldüğüne
Zahar'ın yokluğuna inanmıyorum artık ben
Suçüstü yakalanmamış ne kadar olay varsa
Yakaladım kimsenin görmek istemediği,görmediği yerde
Yıldızlar kayıyordu mavi gözlü çocuğun düşünden
Sarı saçlı kız tarlada pamuk hasadında
Ve sıralar boş,bomboş
Bilir misin öksüzlüğün ne demek olduğunu..
Gece ah gece
Kim kaçırdı seni bir düğün alayından
Gelinin duvağını sıyırıp da perçeminden kim
Aldı yeryüzünün en güzel elma kokusunu
Bilmem ki niye böyle oldu acaba
Kim başımıza getirdi bütün bunları
Ham geçmiş ne kadar hayat varsa toprak üstünde
Hani altını bıraktım ben sağın ve solun sahiplerine
Ham geçmiş ne kadar hayat varsa onların niyetine
Gece ah gece
Kim böyle somurtu yüzünü sana karşı
Ellerini sana dua etmeden yukarı kim kaldırdı
Kim düşürdü yüreğini yere senin evinde...
Ünal Çağabey
26/09/2009 Mutluca Köyü
Kayıt Tarihi : 27.9.2009 00:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ünal Çağabey](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/09/27/gecenin-rengi-29.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)