konuş benimle dolunay
ya da sus, ama gel benimle
düşelim yollara seninle
gidelim kemiklerin acı çektiği mezarlıklara
uğultulu, karanlık ve kasvetli
gecenin maskesini yırtalım
kazma kürek saçalım toprağı
açalım bin yıllık mezarları
çürümeyen, kokmayan bir aşk buluruz
belki ölüme yenilmemiş birkaç dost ediniriz
hadi benimle konuş dolunay
ya da sus, ama gel benimle
gidelim yalnızlığın mezarını kazmaya
ardından dost olalım ikimiz
eksilmeyen, sönmeyen bir ateş gibi
ya da durmadan kanayan bir yara gibi
yaşatalım birbirimizi, sızlasa da ciğerlerimiz
kıyamete kadar boş kalsın mezarlarımız…
10.vııı.09
İsa YılmazKayıt Tarihi : 16.8.2009 12:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İsa Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/08/16/gecenin-maskesi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!