Gecenin Kaleminden Sevgiliye

Muhammet Çağrı Cihangir
26

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Gecenin Kaleminden Sevgiliye

Ey Sevgili.
Bu gecede yazacağım seni,
Nemli gözlerimle buğulu gecenin kederden çatlamış köhne defterine.
Bırak ay kıskansın! Yıldızlar ağlaşsın gecenin kuzeyinde.
Şafak teninde sökene kadar yazacağım seni geceye,
Öyle kuralsızca, mısraları katledercesine…
Lügat çaresiz kalacak hislerimi telaffuz etmeye,
Dirilecek ölü düşler sersem sabahın geceye kapanan gözlerinde,
Ürperecek ölüm her imkânsızım deyişimde...

İmkânsızım!

Ben bir kez olsun koklayamadım yıldız kokan gözlerini.
Göremedim benli hülyalara dalarken, titrek kirpiklerinde açan mor menekşeleri.
Dokunamadım sana, inadına inat vuslat kapattı kapılarını ardı sıra,
Olamadım bir rüzgâr, saçlarını günün kıyısından geceye savuran.
Geceye yıldızların merdiveninden tırmanırken;
Gecenin her sokağında, kaderden kaçak nefesimiz yankılanırdı,
Her basamakta bir gözyaşı, bir söz, bir ümit, bir sarılış vardı.
Ama umudumuz, ümitsizlik rüzgârına ön ilikledi,
El bağladı...
Rüzgâr acımasızca, sırasızca sildi sözlerimizi.
Kader;
Gözlerimizde yeşeren umutsuzluk tomurcuklarının bıraktığı iz ile
Senliğin ertesindeki, sensizliğe mahkûm etti beni.

Gecenin 12. sokağından her sana seslenişte,
Sesimin hiddetinden ölümün kalbi karardı, denizler ağladı,
Ay kustu nefretini, kaderimizin umutsuz sokağına..
Sen diye ölüme sarılan ben (!)
Şimdi korkarım ölüme sarılmaya.
Evet, bir kere ellerini tutamadan, gözlerine bakamadan,
Ölmekten korkarım.
Yaşamaktan da korkuyorum ya.
Kader umutsuzluklar marinasında atmış gemimin demirini.
Kördür artık, sularımı titreten deniz fenerinin gözlerinin ta feri...

Vay be Ağır sevdam...
Gözlerimin ıslak portresi, yüreğimin yorgun nefesi,
Ah ne özledim bir bilsen bu fırtınayı dindiren denizi.
Hani MELEĞİM derdin bana ya,
Saçlarını serpiştirirdin ya gönül yüzüme,
Hasedinden melekler boynunu bükerdi.
Sesini duyan rüzgâr;
Bir daha ezgileri ile esmemek için ant içerdi.
Sen yine onlara üzülürdün...
Kırılıp gözlerinin bileklerini kesip ağlamasınlar diye,
Bir bebek narinliği ile gecenin sesinde,
Sessizce fısıldardın 6 heceyi yüreğime.
SENİ SEVİYORUM.

Seni seviyorum deyişinde düşerdi iki adet göz yaşı sen kokan baharın benli ellerine.
Gözlerinin her satırında bulurdum kaybolan şiirlerimi,
Sanki Sen ben idim, Ben sen idim.
Yine de sen sadece benim için, ne sen ne de ben idin...
Sen...
Sen benim her şeyimdin, be Ağır Sevdam..

Yüzümü okşayan rüzgârdın.
Ilık bir meltem esince yüzüme,
Acılarımı, kederlerimi beraberinde getirir yerine mutluluk ve tatlı bir hüzün bırakırdın.
Bu rüzgârın adını Sen koyardım,
HÜZÜNLENİRDİM...

Saçlarımı ıslatan yağmurdun…
Saçlarımda geceden kalma aşk türkülerin mırıldanışı duyardım,
Hiç dokunmazdım.
Ürperirdim gözyaşın saçlarımda kuruyup kaybolacak diye.
İçim senle dolardı,
AĞLARDIM...

Bulutumdun.
Sadece bana yağardın, bana ağlardın...
Ağladığın zaman iki adet gözyaşı damlardı bedenime,
Biri dudaklarıma, biri ise yüreğimin taa şurasında..

Dudağıma bıraktığın yağmur damlasını buselerle donatamıyorum..
Sanki öpersem Aşkından kurumuş dudaklarımda eriyip zay olacak diye korkuyorum.
Öylece duruyorum..
Sadece dokunuyorum..
Ve tebessüm ediyorum..
Seni seviyorum..

Yüreğimin taa şurasında bıraktığın yağmur damlası ise,
Yürek memleketimde bin parçaya bölünürdü.
Her şehrinde senin aşkın yaşardı,
Aşkının gölgesinde binlerce sevda yeşerirdi.
Her sokağına senin adın verilirdi.
Her kasabada nefesin duyulurdu,
Bu sokaklarda gece sürekli şafağını teninde sökerdi

Şimdi benim hasretimsin...
Şafağını imkânsızlığına, özlemine söküyorsun…
Ve Seni yine seviyorum.

En son bir nisan yağmurunun çığlığında sezmiştim gitmen gerektiğini.
Şimdi Gecenin sabıkalı yalnızlığında,
Sensizliğin gonkları vurduğunda;
Üşütür gecenin hasret kokan yüreğimin taa şurasını.
Ağlayamam Ey gözyaşım,
Korkarım.

Gönlüm senli tufanların aşinası.
Kaç kez daha gönül memleketimde sevdanın tufanlarında boğulup can verecek bu yürek?
Artık usandım sana olan sevgimi sabahın aşinası olmadığı, gecenin köhne duvarlarına kazımaktan..
Gecenin kara sahifeli defterine yazmaktan.

Ağlama Ey gözyaşım.
Sabreyle.
Gecenin saatinin bensizliğe vurduğu vakit geleceğim…
Yıldızların nemli gözlerle omuzlarıma düştüğü vakit geleceğim.
Hasretten, Kederden sarhoş olmuş Yüreğimle fısıldayacağım 6 heceyi yüreğine.
Haykıracağım Sevdamı Ölümün Ertesine.
Geleceğim sevdam.
Bir gece… Evet, bir gece.
Belki diri, belki ölü. Sendeleyerek düşeceğim ayaklarının dibine.
O da Azrail’in insafına kalmış.
Fısıldayacağım Şu Kahrolası 6 Heceyi Yüreğinin “ taa “ şurasına.

“ SENİ SEVİYORUM “

Ağır Sevdam!

Muhammet Çağrı Cihangir
Kayıt Tarihi : 10.1.2012 16:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhammet Çağrı Cihangir
    Muhammet Çağrı Cihangir

    Evet Merve hanım.. Bahsettiğiniz kısım olmak üzere şiirin tamamı şahsıma aittir. Saygılar.

    Cevap Yaz
  • Merve Çilem Güneş
    Merve Çilem Güneş

    bu beyfendiyle görüşmek istiyorum!! hemde acil ! şiirin ürperecek ölüm her imkansızım deyişinde kısmına kadar olan kısım gerçekten ona mı aitmiş bilmek istiyorum! cevap verirse sevinirim !

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Muhammet Çağrı Cihangir