Gecenin düşündürdükleri yazılarımın ilkini anımsıyorum da; yine Nisan ayında yazmıştım. Bir iğde çiçeği kokusu ile başlayan yolculuk, rahmetli annemin vefatına kadar uzanmıştı…
Bu gün de aşk konusu takıldı aklıma. Belki paylaşılan minik özlü sözler ve bu sözlerin bol miktarda kullanılmasıydı bu takılmaya neden olan şey. Sevgi, büyük bir ihtiyaçtı, ama aşk?
Aşk ne olabilir ki diye düşündüm önce. Ya da ara ara hissettiğimiz duygunun adı aşk mıdır? Şarkıda söylenen, şiirde dillenen, tuvallere aktarılan aşk ne olabilirdi ki?
Belki, insanın duygusal bir canlı olması, aşkı bu kadar karmaşık hale getiriyordu.
İnsanlar ‘’ benim aşkım geldi, dur bir aşık olayım ‘’ demiyor. Tam tersi hep beklenmedik zamanlarda yakalanıyor bu illete. Bir söz, belki bir bakış, ya da bir koku, veya hiçbiri.
Ama bir muammanın içinde kayboluyor farkında bile olmadan.
Bu muammanın adı da bana göre aşk. Çok bilinmeyenli bir denklem… Çözebilene aşk olsun….
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta