Gecenin Düşündürdükleri 3

Birgül Kızılkaya
233

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Gecenin Düşündürdükleri 3

Gecenin düşündürdükleri yazılarımın ilkini anımsıyorum da; yine Nisan ayında yazmıştım. Bir iğde çiçeği kokusu ile başlayan yolculuk, rahmetli annemin vefatına kadar uzanmıştı…
Bu gün de aşk konusu takıldı aklıma. Belki paylaşılan minik özlü sözler ve bu sözlerin bol miktarda kullanılmasıydı bu takılmaya neden olan şey. Sevgi, büyük bir ihtiyaçtı, ama aşk?
Aşk ne olabilir ki diye düşündüm önce. Ya da ara ara hissettiğimiz duygunun adı aşk mıdır? Şarkıda söylenen, şiirde dillenen, tuvallere aktarılan aşk ne olabilirdi ki?
Belki, insanın duygusal bir canlı olması, aşkı bu kadar karmaşık hale getiriyordu.
İnsanlar ‘’ benim aşkım geldi, dur bir aşık olayım ‘’ demiyor. Tam tersi hep beklenmedik zamanlarda yakalanıyor bu illete. Bir söz, belki bir bakış, ya da bir koku, veya hiçbiri.
Ama bir muammanın içinde kayboluyor farkında bile olmadan.
Bu muammanın adı da bana göre aşk. Çok bilinmeyenli bir denklem… Çözebilene aşk olsun….
Tamamen o anki duygular. Belki hormonlar, belki özlemler, belki yoğun bir şekilde hissedilen yalnızlık duygusu, güven ihtiyacı, özgüvenini tazeleme ihtiyacı, birine inanıp, birine tutunma ihtiyacı…
En büyük muamma da kişinin o anki duygularının aşk olduğunu zannetmesi, ama değildir. Hoşlanmadır ve bir Nisan yağmuru gibi çabuk biter. Kısa süre sonra hatasını görür ama bu seferde nasıl toparlayacağını bilemez….) İşin içinden çıkamaz. Çünkü karşıdaki bir melek kadar masumdur. Hiç yanlışı yoktur. Ama ona rağmen bu aşk bitmek zorundadır. Ve biter de…
Adeta çıkmaz sokak gibidir AŞK.
Aşk = İhanet = Ayrılık
Aşk gerçekten de bir kısır döngü müdür? Ve bir taraf her zaman diğerinden fazla mı sever. Bu yüzden mi denge yoktur? Az seven hep giden midir? Ve çok seven her zaman kaybeden mi? Bekli asıl denge bu dengesizliktir, kim bilir…?
Belki aşk diye bir şey de yoktur. Belki biz icad ettik. Belki bizler abartıyor ve gözümüzde büyütüyoruz aşk adı verilen, marazı.
Aşkın, bildiğimiz veya bilemediğimiz çok tarifi olmasına rağmen. O tarifin sınırları içinde de kalmayan afacan, söz dinlemez bir çocuk gibidir. Fırsat bulduğunda bildiğini okur…
Şu an tamamen sesli düşünüyorum. Ve düşündüklerimi aynen yazıyorum…O yüzden sürç-ü lisan etmiş olabilirim. Ya da bu duyguyu hafife alıyor gibi de görünebilirim. Öyle ise affola…
Az acılı, mutlu sonla biten aşklar diliyorum okuyan dostlara….)))

Birgül KIZILKAYA 01.04.2013 Karşıyaka / İZMİR

Birgül Kızılkaya
Kayıt Tarihi : 8.5.2013 10:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Birgül Kızılkaya