Neden uzundur böyle geceler? Neden hüzün doludur? Neden duyularım, duygularım şahlanır gecenin bir yarısında?
Çekildi mi eller ayaklar birer birer ortadan, dizgine vuramadığım düşünceler koşuşturmaya başlar beynimde... Dünyanın bütün acıları, kederleri benim olur... Sorgular dururum kendimi, insanları, olayları, geçmişi, geleceği...
Canlanır gözümün önünde dayak yiyen, tecavüze uğrayan, öldürülen kadınlar, çocuklar, rengi, ırkı, tercihleri, farklı oluşu, statüsü, inanışı ya da inaçsızlığı nedeniyle dışlanan, ötekileştirilen insanlar, savaşlar ve tüm bunlara neden olanlar... Daralır yüreğim düşündükçe...
Yeryüzünde bu kadar haksızlık, işkence, cinayet ve ölüm kol gezerken uyku haram olur bana... Ve yanarım çaresizliğime, utanırım insan olmaktan...
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun