sızının inceldiği yerden doğruluyorum
takatı kalmadı ömrün dilim dilim soyulmalardan
günler erirken günbegün kaydı silinir hatıraların
geçmişten
hatırlamam
belki de hiçbir şeyi
öylesine yaşarım ayları yılları
tesellisi kıt zamanların oyuncağı olurum belki
yönünü şaşırmış bir rüzgârın acziyetine döner
dik duruşlarım
gecenin ay çisentileri sağanak sağanak
yoktur belki de
hiçbir ışığın mananın değeri
ey! yüreğime yumruk gibi inen sessizlik
hırçınlığının kudretini azametinin ağırlığını
çeksen keyfi yok günlerin
divaneliğinden
belki soluklanırım
az da olsa kıyım günlerinin kış aralığında
el yordamıyla yürüyen zorlama hevesleri ötelerim
kabullenirim aynanın öteki yüzünden akan hiçliğin
göç mevsimlerini
gecenin yıldız çisentileri sağanak sağanak
kendi kabuğumda
var olmayı bir olmayı öğrenirim
kefenin beyaz örtüsü çekilene kadar üstüme
üzülmem yokluğa varlığa toprak ana
saklar beni içinde
bilirim
onun bereketli ellerinden eksilen her şey
yeniden çoğalır gün tohumlarında açan güneşlere
ne canlar ne ruhlar asırladır ses verir derinlerden
sağır ruhlara
gecenin ay çisentileri sağanak sağanak
kimse bilmez anlamaz yaşarken
bastığı el kadar toprağın nice hikmetini bereketli ederini
öylece basıp basıp gelip geçerler üstünden / üstümüzden
...............
1011202410:36
Kayıt Tarihi : 11.11.2024 00:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!