Karlı bir şubat sabahına uyandı Ankara.Ankara beyazlara bürünmüştü bense karalara.
Ankara sokaklarında ayaz vardı benim yüreğimde de kırgınlık vardı.
Ankara'da insanlar evlerine kapanmıştı bense kendime kapanmıştım.
Ankara sokaklarına düşen her kar tanesi seni hatırlattı ve gözlerimden yaşlar düştü.
Bir yıl geçti hayal gözlüm.Tam bir yıl önce yine bir karlı Ankara sabahında gitmiştin.O günde Ankara'nın soğuğu yüreğime işlemişti bir yıl sonra bu gün de gidişinle Ankara'nın soğuğu yüreğime daha derinden işliyor.
Gitmesine gittin ama beni unuttun.Birtanem vazgeçemem dediğin benden vazgeçtin.Aylar sonra karşılaştığımızda da bir yabancı gibi selamı esirgedin.Değişmiştin.
Ne olmuştu da altı ay önce canım dediğin insandan merhabayı esirgiyordun.Aylar sonra mutlu olmuştum seni gördüğüm için.Ama senin bana bir yabancı gibi davranman mutluluğumu kursağımda bırakmıştı.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta