Bir umut kıvılcımı var hala yarın öleceğimi bilsem bile yine düşüncelerim boş odamın duvarlarını tırnaklar içimdeki sızı ile kaybetmişim ne varsa bir ben kalmşım birde masada boynu bükük kağıt kalemim. Şu sessizliği bozacak yüreğimde kopan naralar ile başlıyorum satırlarıma yine bir yağmur damlasının toprakta bıraktığı iz ile.
Engin aşılmaz duyguların habercisiyim bu gece yazılarım beni anlatır. Duygularım gözlerimi ağlatır. Gecemidir beni bu kadar düşündüren yoksa benmiyim düşünmek için geceyi bekleyen. Elimde kalemim yüreğimde kaybolmuş sevdaların efkarlı hüznü gözümde kurumuş yaşların elemi kalbimde yaşatamadığım bir sen varsın yine bu gecenin yağmurlu vaktinde, günlerim başlamadan daha tasası içimde sabaha varmadan zamanın adımlarında ilerliyor düşlerim. Yalnızlık bir çivi gibi sırtıma saplanmış, günlerin acı dolu matemi yas ile kaplanmış. Bir kibrit çaktım sigaramın dumanı karanlığa karışmış, kibritin yanan ucunda meğer benim yüreğim varmış. Bu gece sigaramın dumanı gibi süzüldüm karanlığa, geceler sabaha hasret benim yerim ise burda gurbet, halımdan anlayan dostlarımın verdiği gayret, sabırla yaşamayı öğrendim dostlarımdan, sabrın sonu selamet…
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla