Güneş yamaçların arkasında uykuya daldı,
ve bütün ateşi söndü gökyüzünün.
Seni doyasıya düşünmek zamanıdır artık.
İşte,
süvarisi vurulan bir at gibi,
şaha kalktı bütün gölgeler.
Beynimi çiğnedi buhranlarla dolu nallar.
Tez hazırlamalı şimşeklerden asaları,
ve yaylardan olanca hızıyla fırlamalı oklar.
Küllerinin karıştırılma zamanıdır göklerin,
içinden kıvılcımlar gibi sıçramalı yıldızlar.
Karanlığın duldasında saklı,
nice kan mühürlü mektuplarda okudum
altı kırmızı ile çizilmiş satırları.
Uyandı birer birer zırhlara bürünerek.
yarım bırakılmış bir roman öksüzlüğü.
Şu çürüyen sessizlik,
şu bilinçsizlikte yanılsamalar,
Ejderha ağzından bana
ne alevler yutturdular…
Gaipten bir senfoni çalar içimde ki haykırış.
Çığ gibi büyüyor kulağımda yankılar.
Güftesi kimin,
bestesi kimin,
büyük bir gümbürtüyle çalıyor orkestralar.
Bu sürgün marşı dilimi yakar,
ve hangi zamandan gelmiş bilinmez,
beynimin posta kutusuna bırakılan mektuplar...
Üstünde güvercin tüyleri,
ve henüz daha kurumamış kanı kurbanın.
Kıyıdan çekilen bir dalga gibi
sustu hemen sopranolar,
Gıcırtısı bütün hücrelerimde yankılandı
ağır bir kapı gibi açılırken mektuplar.
Bütün bronşlarımda derin bir kan kuyusu.
Gırtlağımdan sarkıttığım kovalarla,
ciğerlerimden çektim feryatları.
Gel gör ki gecenin kulağı sağır
ve yaslamış başını bulutlara
derin derin uyumakta.
Anladım beyhude olacak bu nefes
dilimde büyük bir gökgürültüsü patladı
ve hiç bir alfabede olmayan bir feryat
dudaklarımın kenarında köpürerek pıhtılaştı…
Yelkovana ilmek ata ata ilerliyor zaman.
Kara cübbeli hâkimler sinirli,
ve bir mübaşir bağırmakta adımı.
Geceler Mahkemesinde bugün karar günü.
Neylersin,
gardiyanlar başımda korkuluk gibi durur.
Kapılar altından fırlatılan bayat bir ekmek,
ve çeşnicibaşı farelerin suda ki kokusu.
Duvarlardan yosun,
duvarlardan alnımın izi akar,
ve tırnaklarımla kazıdım günün tarihini,
büyüyen gözbebeklerimde korku, müebbet yatar.
Bu saatlerde ben düşünmelere tutukluyum,
ve bir miras kalsın yastıkta ki saçlarım.
Şah damarıma batırıp kalemimi,
boynuma yaftalar hazırlamaktayım.
Her yerde kanlı bir pusu,
bütün eşiklere mayın döşenmiş.
Nereye adımımı atsam,
patlamaktayım...
(Haziran 2004 İst.)
Ahmet ÇapaKayıt Tarihi : 3.6.2004 21:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
severek okudum
yüreğine sağlık
Engin Hamamcı
tebrikler
bütün eşiklere mayın döşenmiş.
çok güzel bir şiir...kutlarım.
sevgi ve saygıyla
hasan basri kale
TÜM YORUMLAR (12)