İzli mermiler gibi işledin yüreğime
İki göktaşı gibi düştük yerküreye,
İki sevişmen, iki delişmen insanca
Enine akan ırmaklarca coştuk gün ortası.
Sen ki, inerken çıkrıksız bakraç gibi
Düşüp gözlerimin kör kuyularına
Kondurdun dudağıma binlerce öpüşü
Öldürdün beni, yakamoz ışıltılı akşamlarda.
Tepinirken gölgemin mutsuz aksinde
Kayboldum gözlerinin derinliklerinde
Adına, şanına şiirler indirdim her gece
Evrenle işbirliği ettim, seni sevdikçe.
Oysa ne verdin, acılardan, hüzünden başka
Sayfalarca şiirlerim yetmedi seni anlatmaya
Ne kaldı geriye, duyamadığım sesinden başka
Umursamaz oldun, aşkımı da, göz yaşlarımı da.
İnsan, yirmi dört saatin her saniyesinde
Yaşadığı anlarca sorumludur kendinden
Hayatın karanlıklarıdır unutulanlar oysa
Kuru kalır damarlarım, sevdan var oldukça.
Uzayan saçlarımın altındaki aklar gibi,
Düşerim kuşkuyla sınadığım ıslak sevgine
Yağan her karda seni düşler, seni özlerim
Gözlerinin kuytularında huzur bulurum.
Ben, zehirlenmiş güvercinlerce mahzun,
Tek umudum tesellim, gözlerin bil artık
Umudu terk etmemi isteme sakın benden
Umutsuz kalmak, sensizliğin diğer adıdır.
Elveda nakaratlı şarkılara kapılmadan,
Yeşil yapraklarım bedenimden düşmeden
Gökyüzüme o kara bulutlar çökmeden
Gecelere sor beni, acılar yüreğine çöreklenmeden.
Kayıt Tarihi : 9.11.2005 14:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!