Ay karanlık gece yolum şaşırdım
Aşkın çadırına ömrüm düşürdüm
Yar senin aşkınla aklım kaçırdım
Dilerim sevdamla kahır çekesin
Uyudum dizinde mehtaba daldım
Ağaçlar sevgimle oynaşır sandım
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Duygulu bir şiir,kutlarım.
ölüm ölüm nedir ki gülüm? ben senin için yaşamayı göze almışım....
şu anda bu türküyü dinliyorum ve yüreğimde ki küller öyle bir alev aldı ki bu harika dizelerle sustum... gözlerim dolarak sustum... sanki ben şiirde yeniden yaşadım acıları... ettiğiniz dualara birde burdan amin diyorum. Kaleminize sağlık...Gül Doğan
biz erkekler cok anlamsiz
oysa siz kadinlara ne oluyor :))
Şimdi ben size ne diyeyim..Nutkum tutuldu.Bizi böyle güzel bir şiirle ödüllendirmeniz beni çok mutlu etti.Şiir mi? Çok anlamlı ve güzel, yürekten kutluyorum.
Bu kadar bedduadan sonra iflah olmaz kimse. Ama sadece şiirlere söylenmiştir bunlar. Zira şair yüreği
''Dilerim yüreğin sevgi tatmasın hiç kimse için bu kadar katı istesede davranamaz.Siz yine de güzellik dilemeye çalışın. Şiirlerinizin güçlü bir kurgusu var. Kaleminize yüreğinize sağlık
Yağmurla yıkanmış mis gibi toprak
Öpüşür koklaşır gül ile yaprak
Yarin canı bende yüreği ırak
Şiir adına kalemini kutlarım
şiiriniz çok güzel olmuş Hatice hn. Ancak bu kadar sevgi dolu bir yüreğe beddua yakışmamış. Sana diken verene sen gül uzat demişler. Onun kendi hatasını farkedip pişman olması yetecek zaten kendisine fazlasıyla. Yüreğinizdeki sevgi çiçekleri hiç solmasın. Kıymet Sönmez
İnsan kıyıpta bir kıt'asını kesip alamıyor,Her satırı bir digerinden albenili dizeler.Şiire kattığınız zenginlik için sizi kutluyorum Naime hanım.Selam ve saygılarımla.
Çok güzel bir şiir okudum ...
O güzel yüreğinden öpüyorum canım...
Sevgilerle...
Gecenin koynunda koynuna aldın
Sabır denen illet kalmadı yandım
Bedenim kollara hasreti sardım
Dilerim ömrünce kolun sarmasın
Gecenin koynu, zifiri karanlığı çağrıştırır hep, zifiri karanlıkta akla kara seçilmez... Yar koynuna zifiri karanlıkta koynuna alsa da, yarin o güzel yüzü görülemeyeceği için, hep bir eksiklik sürer gider.
İnsan sabrı sınırlıdır elbet, böyle karanlık gecenin koynunda tekrarlanan buluşmalar, elbette sabrın sonunu zorlar, o sınır noktası tahrik olur hep ve bakmışsın sabır denen bir şey kalmamış.
İşte bu zifiri karanlıklar sürekli doyumsuzluk denen psikolojik açlık dürtüsünü sürekli tahrik edeceği için, kendisine uzanan kollara bedeni teslim etse de insan, hiçbir zaman ruhuyla teslim olmaz, aşk denen, sevgi denen o yüce duygu sürekli açlık içinde olur...Bu da hasretduygususunu iyice kamçılar ve hasret ön plana çıkar, birlikte olduğu halde...
Eee böyle bir kol düşünün, gecenin zifiri karanlıklarında, duygulara hitap etmeyen bir el, bir kol ve zifiri karanlıkları bünyesinde taşıyan bir zihniyet.... Ne denir böylesine, ne yaplır? Elbette sitem olur....
İşte şair bu noktadan haraketle, sitem etmiş doğal olarak, dilerim sen de benim gibi hasret çekesin ve sevgiliyi ilelebed saramayasın demiş... Bence de doğru demiş...Yüreğine sağlık....Tebrikler
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta