Gecenin gözünden şafak sızıyor yine
Kimbilir kaçıncı takvim yaprağı düşen
Sessizliğin büyüsünü yırtıyor soluğum
Huzursuz kıpırdanışlarla kıvranmaktayım.
Yeni bir gün doğacak dünden farksız
Sırlarımı gömeceğim yeniden en derinlere
Karanlıklar çöktüğünde fısıldamak üzere.
En hırçın, acımasız rüzgarları bekliyorum
Hüznümün işkenceci anılarıdır onlar
Uzanıp penceremden yüzümü kırbaçlatacağım
Sızan kan ayaklarımdan akıp bitene kadar.
Öksüz, yetim ağıtlar birikmiş dört yanıma
Sözcükler çığlık gibi çıkıyor ağzımdan
Çelik çiviler çakmalıyım dudaklarıma
Mümkünü yok susmuyor, susturamıyorum
Ne yapsam nafile, içimde kıvranan sese
Ben karanlıklara fısıldamak istedikçe
Sırlarımı gün ışığında serecek yerlere.
Kasım / 2010 / Ankara
Kayıt Tarihi : 12.11.2010 22:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Esel Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/11/12/geceler-gunduzler-ve-sirlar.jpg)
Sırlarımı gömeceğim yeniden en derinlere
Karanlıklar çöktüğünde fısıldamak üzere.
'Muhteşemdi tebriklerimle, sevgi ile kalın.'
TÜM YORUMLAR (1)