Gündüzün kalabalığında unutur gibi olurum seni,
Bir telaş sarar beni, sesler doldurur boşluğunu.
Ama gece çökünce…
Her şey susar,
Yalnız kalırım kalbimin yankısıyla.
Geceler! Katran karası geceler...
Bir aynadır acıya,
Hasretin karanlıkta büyür,
Adın dudağımda,
Sesin rüzgârın içinde kaybolur.
Bir çığlık olur sessizlik,
Duvardan duvara çarpar içimde.
Açılır eski yaralar yelkenler gibi,
Hiç sormadan, hiç dinlemeden.
Geceler! Soğuk kesilmiş geceler…
Ellerim tütün kokar gecelerde,
Avuçlarımda yanık bir yalnızlık,
Sana dokunamamanın
Külleriyle dolu.
Her yıldız bir hatıranı taşır,
Her gölge bir anını fısıldar bana.
Ve ben,
Bir tek seninle ısınırdım bu soğuk gecelerde,
Şimdi üşüyorum,
hem de en özlediğim yerden.
Geceler…
Şimdi uzun, sessiz ve merhametsiz;
tıpkı sana uzanamayan ellerim gibi...
Kayıt Tarihi : 25.9.2025 13:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şairin gözünden bu şiir, yitirilmiş bir sevgiyi, gecelerin ağırlığını ve hasretin derinliğini anlatan bir iç hesaplaşma, bir yalnızlık günlüğü. Geceler hem düşmanı hem de sırdaşı; acıyı çoğaltan ama duyguyu gerçek kılan bir zaman dilimi.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!