Geceler sabah olmak bilmiyor…
Bu geceler, kahrolası soğuk geceler
Un ufak toprak, yarı boz yarı mor;
Ağlaşır durur zindan karası bulutlar
Müebbetliktir, zamana hapsolmuşsa keder
Sabahın ilk ışığıyla seni kusacak rüzgar
Ve yine aynı türkü ağzıma dolanacak bugün:
“Bize de derler çakıcı, yârim fidan boylum”
Ah! .. bitmek bilmeyen bu huysuz geceler
Tir tir üşüyorsa bu huzursuz yalnızlığım,
İt gibi başıboş dadanıp duruyorsa hüzün,
Koynumda yokluğunla bir şeyler yaşamak yarım
Bu dağlar tepeler de benim gibi bitkin ve üzgün
Biliyorum, pus gibi sinsice üşüşen bu dizeler
Kim bilir, bu dağların tepelerin eteğinden
Korkusuzca atılır mahrumiyet ovalarına hayatın
Ve atıldıkça zihnime perçin perçin hayalini kazıyor
Nitekim senin hediyen rova’mycine spiramisin,
Jilet gibi sancısıyla bu satırları içime yazıyor
Seni getirmiyor bu haydut geceler, lanet geceler
Avuntum bir fincan kuru kahve, acı bir tütün
Tuhaf bir şey ama sevmek değil benimkisi kesin
Belki başka bir ölmek elinden büsbütün
Bu geceler, kahrolası soğuk geceler…
Kayıt Tarihi : 24.8.2009 01:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Raşit Nadir](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/08/24/geceler-418.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!