Topyekün,şu mahalle...
Benim...dedi. Mersedesli,
Kel,kerli felli,iyi giyimli...
Göbekli adam...yaşlı gecekonducu
Abdurrahman Efendi’ye...
-Ama...Beyim...Ben,
Yıllarımı verdim,bu viraneye...burası evim...herşeyim...
Etme,döndürme beni, deliye...
Nasıl dönüşürüm... bundan sonra,yaşlı bir avareye...
Gecekondumdan ayrılamam:O...benim bağam...
O benim sarayım! ...
Israr etme, ne olur...git Alla’sen işine! ..
Şart olsun ki... seni ben...şuracıkta...
Şu işçi ellerimle...
Sarılıp; boğazına...Allah yarattı, demem...
Yıldırımlar çakıyordu,gözleri...vallahi...ben bile, korktum! ...
Ne yalan söyleyeyim...
Nasıl,korkmasındı...mersedesli Karun Bey?
Hızını alamamış,hala söyleniyordu...
Topuklayan mersedesin ardından.
Rüzgarından... kelimeler... savruluyordu,
Öyleyken; Karun Beyin,
Kulaklarına ulaşıyor,
Beynine... varyoz gibi... vuruyordu:
.......Çatısına,gençliğimi astım; sallanıp durur...
Bahçesine sevdiğimi gömdüm...-Mezar yeri alacak,para mı var? -
Günlerimi ördüm; duvarlarına...Tuğlam yoktu...
Terimle kardım harcını...su,yoktu
Sırtımda taşıdım çimentosunu...yol yoktu...
Ağustos böceklerinin ışığında okudum; Asker Ali’mden gelen mektubu...
Rüzgarlarının bir tekini değişmem...
Senin klimalarına...
Git beyim, git! ..Allahaşkına! ...
Yolunu düşürme bir daha! ... buralara...
İzmir-Temmuz-2006
Ekrem BozkurtKayıt Tarihi : 13.7.2006 19:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygılarımla
Gülay Oğuztürk
Müstakil evlerini üç kuruş uğruna yapsatçı
tayfasına verip kendi betonlarının içinde boğulanlara güzel bir ibret vesikası..
Baba evini zamanında bende verdim, şimdi bahçe yerine balkonda karga gibi oturup komşunun kiremitlerini seyrediyorum..Teşekkürler şair.
sevgi ve selamlar.
Mürsel Adıgüzel
Çok...
TÜM YORUMLAR (5)