Gecekondu Mahallesinde Akşam

İsmail Akyüz
247

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Gecekondu Mahallesinde Akşam

Akşam olurken güneş usul usul çekilirdi yıldızların
arkasına
tatlı bir telaş düşerdi gecekonduların tozlu sokaklarına
arada bir eserdi yürekleri yoklayan lodosun ılık
rüzgârları
önce ikindi okunurdu minareden dağılırdı müezzinin gür
sesi
arkadan seyyar satıcıların son bağırışları sarardı her
yanı
sonra mahalle bakkalı kalabalıklaşırdı her evden
gelenlerle
ne alırsan her şey veresiye ekmek peynir yağ bir de
makarna
Ali abi gözünü seveyim bir şişede küçük yeni rakı
sarıver
onu da bi zahmet deftere yazıver ne kaldı ay sonuna

Vakit ilerledikçe akşam piyasası başlardı
yavaş yavaş sokaklarda biterdi afili delikanlılar
kaytan bıyıklısı yandan çarklısı her birinin havası başka
saçlar briyantinli top ense alabildiğine serseri
Alen Delon gelse fos yani o derece diyorum sana
elbiseler ayakkabılar piyasaya ayna
külhanlarda boyunda beyaz mendil
pabuçlar arkasına basılı yumurta topuk imanım hey
pantolonlar İspanyol paça gömlekler kolalı sivri yaka
üstten üç düğme açılacak yanık bağrın görünecek
beyaz gömleğin yakaları illa lacivertlerin üstüne fora
edilecek
ceplerde arkası kızlı aynalar plastik taraklar
başlar bir bir voltalar sokak boyunca
voltamı kesme önümden geçme
delikanlılar kızlara bakardı kızlar onlara
kızlar pencerelere kapı önlerine çıkardı
çeşme başlarında akşam sefaları
yüzlerinde güller açardı ellerinde oyalı mendiller
gülüşmeler kıkırdamalar
muhabbetler sevdalara bahane
uzun saçlılar güzel kokanlar ay yüzlüler
o mavi gözlü benim kırık yanlış olmasın
çiçekli entariler naylon etekler fakirliğin gözü kör olsun
kınalı elleri görünürdü uzaklara gülüşler atarken
rastıklı gözler süzülürdü yüreği bileği sağlam
delikanlılara
bakışlar kesişirdi uzaktan uzağa
mektuplar gelir giderdi gizlice
bir bıçkın yüreğindeki yangına bir nara atardı
seviyorum ulan Allah’ına kadar
of anam aslanım civanım
hava kararıp yemek saati gelirken
el ayak çekilirdi usulca
huzurlu bir sessizlik alırdı yorgun insanları
arada mahalle köpeklerinin havlamaları

Çok geçmeden yemek kokuları sarardı başıboş
sokakları
sonra karışıp giderdi ağaçların çiçeklerin nefesine
sofralar kurulurdu gecekonduların kimsesiz evlerine
Allah ne verdiyse herkesin gönlüne göre kesene
bereket bey
patlıcan biber kabak kızartma ellerine sağlık hanım
yer sofrasının etrafına kurulurdu horanta
çoluk çocuk kim varsa bir gürültü bir şamata
bazen bahçeli bir evden radyo sesi yükselirdi
şimdi Zeki Müren’den şarkılar
ilk şarkı “Seni Ben Ellerin Olsun Diye mi Sevdim”
bu senin olsun ikincisi benim
neşelenirdi fakir gönüller
sokak lambaları bir bir yanarken

Sonra sinema vakti gelirdi sessizce
daha gündüzden gidilecek sinema bellidir
aşk filmi olsun hem ağlayalım hem gülelim
heyecanla hazırlanırdı çoluk çocuk
yazlık Sümer Aile Bahçe Sinemasında iki filim
Acı Hayat başrolde Ayhan Işık
ikincisi Şaka ile Karışık Sadri Alışık
namı diğer Ofsayt Osman’ın gözü yaşlı yakarışları
buda mı gol değil hâkim bey buda mı gol değil
seyircilerin hıçkırıklar içinde dökülürdü gözyaşları

Sinema önü ayrı bir âlem ne ararsan var
köfteci sucukçu lahmacuncu canın ne çekerse
ama başı en kalabalık kuruyemişçi
leblebi çekirdek olmadan filim mi seyredilir
herkesin elinde dolu dolu kâğıttan külahlar
sinemanın önüne toplanırdı delikanlılar
pervasız bakışlar atılırdı genç kızlara
bekârların yeri ayrı ailelerin yeri ayrı
Kırık dökük tahta sandalyeler arasında
uzaktan uzağa yaşardın yüreğindekini
yine de mutlu hissederdin kendini

İsmail Akyüz
Kayıt Tarihi : 11.1.2022 18:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Akyüz