Zamanıdır, güz...
ölümün üstüne bile gidilebilir
Bir şair gibi yürekli ve mağrur
Çığlıklarla uykular birden bire bölünebilir
Süprizler taşırım, kalbim içimde dumur
Kadehime gece koy ey saki
Koynuna gireceğim istanbulun usulca
Tercihimi kalbimde taşıyorum
..
Konuşmayı bilirim
Güz hüzünlerinin korkaklığını taşımaz kalbim
Gerçekte bir soytarı kadar eğlenceliyim
İnceliğinin farkına vardığımda ellerinin
Uçarılığına gözlerinin
Susmayı öğrettim, kalbim
Dinler ve didişmez benimle
Dünya yordamına konulabilir
Yazgı düzenlenemez.
Gözlerinin rengini görmeliyim
..
Ben onu beklerken gece,
Gömüldü içime
Şiir buğusuyla puslandı kalbim
Aydınlığı getirdi melekler pencereme
Ben onu beklerken gece,
Kuş sesleriyle süslenince
Sokaklar bir nehir gibi aktı kalbime
Olup bitenleri farketmediler
..
Tenimize sığınan yağmurun ürpertisi
Kaldırımlarla buluşan bir dilek türevi
Zührevi hastalıklardan muzdarip bir fahişe
Geceye ilendi, gece kırıldı ve kıvrıldı kucağıma
Artık ne im, ne çetele gerekir
Irayan kanımda tutuklu bir kızıl gül şiiri
Cılız bir lir sesi takılır kulağıma
Ve sevgilimin ürpertisi
Kaygılanma, katıl kalbine, direndiğin aşka
..