Gece, zifiri karanlık,
Gözden yaş düşer, elden kalem,
Yürekten bir sevda düşer,
Dolu, dolu yaşanmış,
Bir yerden sonra karşılıksız kalmış,
Ve en son dizden derman düşer, gözlerden fer…
Gece, zifiri karanlık,
Örtüyor nerde varsa ahlaksızlık,
Çöküyor gündüzün üzerine matem havası gibi...
O geceler ki,
Bir bardak suda yıldızları yakalardık,
Ve sonra şebnemlere dönerdi o yıldızlar,
Avuçlarımızdan bir bir kayardı damlalar,
Dedirtir sonra insana,
Gerçek yoksa serap mı bu yaşananlar..?
Gece, zifiri karanlık,
Bir baykuş öter,
Ardından bir nara,
“Heeeyyyt ulaaaan! ”
Yine sessizlik,
Bir kaç gözyaşı düşer toprağa,
Sokak ortasında bir genç adam,
Bazen çaresizliğin, bazen güce gitmişliğin,
Bazen de gücü kendine yetmişliğin meyveleriyle,
Sular kader çiçeğini derin ve ince hıçkırışlarla…
Gece, zifiri karanlık,
Burnumda tüter memleket yanık, yanık,
Bahar gelir, meralarda kuzular meler,
Dağlar tezgah olur,
Her bayırında bir kilim dokur,
Ovada bir keklik öter,
Uzak diyarlardan bir yorgun misafir, leylek göçer
Rüzgar bulutları yiteler,
Dağların başına bir pus çöker,
Bereketin sembolü yağmur ince ince çiseler...
Gece, zifiri karanlık,
İnce tiz bir düdük sesi gelir,
Asayiş berkemal gelen bekçi amca,
Bazen düşünürüm de onun ki de iş mi?
Bir ekmek parası adına,
Dolanır durur mahalle aralarında,
Gözler uykuya hasret yürek yarene,
Bir bardak sıcak çay çeker can,
Gerisi bahane…
Gece, zifiri karanlık,
Tüyleri ürperten bir sessizlik,
Birden bir siren sesi kaplar geceyi,
Ve ardından acı bir fren sesi,
Sanırım ambulansla giden,
Bizim yetmişlik hacı emmi...
Gece, zifiri karanlık,
Çoğu millet uykuda,
Amma bazı kalbler var ki,
Gözleri hala açık,
Ve ardından bir nur sağanağı,
Alan alır alamayan,
Gaflet uykusunda kalır...
Gece, zifiri karanlık,
Bir bebek ağlar,
Ardından bir lamba yanar,
Yanan odanın lambasıdır amma,
Parıldayan; şefkat, merhamet, vicdan,
Artık adını sen ne koyarsan...
Gece, zifiri karanlık,
Korkular dolaşır,
Bazı yüreklerde alık alık,
Damda bir kedi miyavlar,
Çöplükte bir köpek havlar,
Ve ufukta bir çizgi,
Bir tarafı aydınlık,
Diğer tarafı karanlık.
Hâk gelince batılın zail olduğu gibi,
Karanlığı aydınlık boğar.
Rahmet anı yakındır artık,
Zikre başlar bir büyük orkestra,
Melodilerin en güzeli söylenir,
Yaratılanın yaratana sevgisidir,
Kalbden kalbe sessizce akıverir,
Tan yeri ağarmıştır artık,
Seher vaktidir artık,
Ve gökte bir nidâ yankılanır,
Allah’u ekber!
Haydi mü’minler kurtuluşa!
Allah’u ekber! , Allah’u ekber!
Kayıt Tarihi : 11.2.2007 08:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!