Gece Yürüyüşü Şiiri - Ahmet Yasir Beyoğlu

Ahmet Yasir Beyoğlu
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Gece Yürüyüşü

Sen ayazı kül rengi gecesi gümüş şehir
Avucumda titreyen kalbe sığdın küçüldün
Kim bilir kaç cesedi emip büyümüş şehir
Bir gecede çürüdün ufalandın döküldün

Çöl yatırdım içimde senden kalan boşluğa
Sen de benim yerime bir avuç kumu ıslat
Artık kurtulmak derim kum tadı sarhoşluğa
Sahrada kardeş olur çünkü firakla vuslat

İçinden yani camdan rahminden can palazı
Bir cenin gibi çıktım kusa kusa saframı
Solumayı öğrendim sonra kefen beyazı
Kundağıma tükürdüm ve yaktım cigaramı

Koştum koştum izimde şehir kaybolsun diye
Süratle bir insansız kalabalıktan geçtim
Cezbedildim çekildim gök akseden vadiye
Sebepsiz kaçışların en masumunu seçtim

Kesti gür nefesimi koşumu kör bir tırpan
Kalbin kıvrımlarında birden heyelan oldu
Saf saf gölgeler buldum dört yanımda el çırpan
Tutsam dedim ah kolum ölü bir yılan oldu

Kimi falcı kimi can yitiği gölgelerdi
Yani gönül harbinde dize gelmiş ordular
Sanki irfanlarına kurt düşmüş bilgelerdi
Hem kal dediler hem de terekemi sordular

Ne bıraktımsa senin ne unuttumsa kalsın
Gece yürüyüşlerim dünüm aklım sevgilim
Yerden göğe sıkışan muradı toprak alsın
Kinle gizlenmiş sırra artık talip değilim

Leyla ihtiyarladı çünkü bu genç şehirde
Dil çağrısını yarım bırakıp kemikleşti
Anladım aşkın soğuk yüzüne kaldım bir de
Üşüdüğüm yalandı içim dışım ateşti..

Ahmet Yasir Beyoğlu
Kayıt Tarihi : 11.5.2007 18:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nim Usta
    Nim Usta

    şiirlerini beğeni ile okudum.
    Tebrikler.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ahmet Yasir Beyoğlu