Barut kokan gecelerde
Dünyaya gelmiş yeni bir bebek gibi çaresizim işte...
Kırkından sonra nice çamlar devirip ,
Ardından devirdiği çamlara süsler bağlayan ve dallarından kersler kutlayan,
Cennette köşk tahtını umarken,
Elli ikinci gününü doldurmamış cesetler gibi çözülüyorum işte..
Kimi zaman iblisin gönül sarayında ,
Kadehlerde kırklanıyorum işte....
Kimi zaman da üç beşlere karışmış dulların dillerinde..
Lanetlere meze oluyorum
Bekleme beni ey yalancı yar !
Gönül senden yana oysa,
Kaderim buna el vermiyor bundan böyle..
Ah Canan !
Suskun bakışların yokmu ?
Ah çaresizliğimin aynası ah ,
Yok mu o gözlerin ?
Bakmasın öyle melül melül yüzüme. ?
Ellerim kelepçeli,ayaklarımda prangalar,
Gönül iblise esir düştü,bak kıvranmakta..
Baştan çıkartıcı bakışların yok mu ?
Yalancı irem gibi kendine çekiyorsun beni..
Hangi dala sarılsam,her biri deccal,,
Her köşe başında sahte mesihler ..
Küçük bedenlerde kale gibi duvarlar baş göstermiş,
Kurşuni gecelerimde ki göz yaşımdın oysa...
Bağımsızlık bedenim de kelepçeli,
Onu yüreğimden kimse sökemez...
Yine rüyama girdi bir Halepçeli,,,
Ayaklarımda parangalar yüreğimde isyanlar ,
Neyin nesi bu demokrasi,neyin özgürlüğu bu ?
Kim bu kırmızı başlıklı şarlatan ?
Yoksa kırmızı başlıklı kızın babasımı ?
Neden noel baba çuvalından düğün şekerleri dağıtır gibi sukut füzelerini müslümanların üzerlerine saçıyor ?
Neyin günahı bu ?
Neyin vebalini omuzlarına aldı bu körpeler ?
Noel baba denen şarlatan ilmik ilmik işliyor hüzünleri tüm müslüman anaların yüreğine..
Sen Bacım !
Yalancı baharlarda,yapraklarını erken döküyorsun,
Çok üşüyorum !
Yüreğimiz deki cemreler daha toprağa düşmemişken,
Ah Anacığım !
Bakma mahsun gözlerle öyle, iblisin zembereğinde can çekişiyorum için için...
Yine anaların gözlerinde sebebli sebesiz göz yaşları,
Neden diye sormama kalmadan,bir boşver deyişleri olur bazen,
Sanki köz köz olmuş yüreğinden ,analar bazen böyle için için ağlar der,
Sorarlar benim gibi ne için ?
Oysa ana yürekleri tek bir kıblede kıyama çıkar ,,,
Melekler her bir ananın ağlayışında adeta titrer,
Hz Hacer gibi her birinin ayakları altında zemzem çukurları olmazsa,
Söner mi hiç o şehit ocakları ?
Yine bir hüzün günün arifesinde Hammadid (suriyeli) anaları,bacıları,
Kime ne demeli,neyin nesi bu çaresizliğin sebebi...
İnsanlık zina batağında,anaların her biri piç doğuruyor adeta,,
Oysa iblis kıs kıs gülüyor....
Çirkeflik günümüz dünyasında prim yapıyor,nereye dönsem ayrı bir bela..
Sırtlarımız dönmüş tüm mezarlara oysa,
Kimedir bilinmez içimizdeki bu isyanlar...
Ne kaldı dünlerden bugünlere kalan,
Bir kaç damla göz yaşı ve oluk oluk akan kan,
Ölümler böyle sessiz ve ucuz olmamalıydı,
Madem ölüm var her kapıyı çalıyor,
Azrail kapıyı çaldımı yer gök inlemeli,
Bir kaç piçin ellerinde mundar olup gitmemeliydi,,,
Miskin dervişlik ayaklarına yatıp sıcacık yataklarda beklemeden ölümü,
Bir gelin gibi,bir güvey gibi vuslat gecesi gibi olmalı
Analarımız, bacılarımız bir düğünden gelir gibi şen ve mutlu olmalı......
Beyaz ölümlere hiç kadar karalar bağlanırmıydı. ?
Kayıt Tarihi : 6.3.2019 03:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!