Gece Yazıları - Zamana Ağıt / Nesir

Taş İskele
428

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Gece Yazıları - Zamana Ağıt / Nesir

Zaman donmuş, kıpırdamıyordu.
Birikmiş karabulutların yukarıda göğü yıkaması misali,
birikmiş hasretlerle yüreğimin göğünü yıkasam katrelerle,
zaman oynar mısın benimle?

Uzayımı değiştirsem,
alıp başımı gitsem,
çorak bozkırda tutunmaya çalışan bir ahlat ağacının gölgesinde,
altındaki benim kadar soğuk bir taşa otursam,
yeni buutumda içimdeki koruklar tat bulur,
yüreğimin mahzeninden yol olur,
gözlerimden akar mı şarap şarap?

Aşkın şarabı,
ötelerde bildiklerimizin asıl içimizde olduğundan dem vurur mu?

Anlamlar çoğalır mı,
misal ahlat gibi? *

Ey ahlat ağacı içimdeki ahlat bütün olur, oynatır mı zamanı yerinden?
Gözlerinden akan aşk şarabına sor beni der mi zaman?

*
Ey zaman senin acın var mı, kötürümsün bu gece, oynamazsın yerinden?
Hoş, bilirim.
Paylaştıkça azalır görünse de acılar, herkesin acısı kendisinin.
Geçip gitmeye niyetin yok,
Otur oturduğun yerde sinsi sinsi geçip giderken.

Hadi bırak beni kendimle, sana bıraktıklarımdan neyi çözdün ki?
En son felç olduğunda ziyaretimde seni, bana söylediklerin beynimde zonklar.
Hayat ne dram, ne trajedi. Olduğu gibi komedi demiştin ya,
Tükeniyorsun zaman, geçip giderken kıpırdamasan da izafiyetinde tükeniyorsun…
Hadi bakalım bugünde tavernada olalım.
Göbek atalım.
Ne çıkarsa karşımıza,
Heyamola.

*
Ne zaman (!) ki dursa zaman / kıpırdamasa, gecenin mukaddimesi Fuzulî olur.

“Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir,
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat ? “

Sonra izafiyetle devam eder,
zafiyetim sakî olur,
hatıralar sek içki.
Mezesi de efkâr.
Efkâr dedimse arabesk duygulardan arınık gönül ile aklın doyulmaz valsı.
Zaman durmuşsa mukaddime sonrası ucu bucağı yok konuların,
Dadan dala / telden tele.
Hele bir tel hele bir tel daha der,
Şairin övgüsü,
-Baktım benim için yanan bir sen varsın, sigara.
Bir tel yakarım,
Sonra
Bir tel daha yakarım kendimi.

İcabında çağırırım eski sevgilimin, yeni sevgilisinin sevgisini geceme.
Dualar ederim domuzluğuma.
Dualar ederim çoğalsın sevgileri diye.
Bir yudum sevgi alırım, sarhoş ederim kendimi.
Beni izleyen aynadakini sakinleştiririm.
Uçlarda değilim merak etme derim.
Yaşam uzayım o denli konforlu ki, seni götürdüğüm çok yıldızlı sahte kalabalıklar da ne ki derim.
Ahlat ağacının gölgesinde, dibindeki benim kadar soğuk taşın üzerinde, içimdeki ahlat ile bütünleşiyorum.

Daha ne istersin?

Sadağımdan çektiğim oklarla, yüreğimdeki okçular tepesini terk etmeksizin vuracağım seni nice.
Mahremdir konu, ilişme gözüme ey aynadaki ben.
Çek git,
Zaman geç oldu,
Uyuyakal.

Ey aynadaki, kendinden kurtulamadığım ben.
Hiçbir şey yok ki, dünyada emsali ve dahi kıssası olmasın.
Hatırlar mısın bezm-i elestte tanrı ile nikâhlanmıştık.
Sayende nikâhı bozup, tanrıyı aldatmıştık.
Aldatmak, cennetten çıkma.
Ey aynadaki, kendinden kurtulamadığım ben.

Neyse kal kal,
Uyuma.
Senden başka kimin var?
Yeter ki sus,
Dinlemede kal.

*
Yunus’u çağırayım mı, senden sıkıldım ey ben.

Ben gelmedim dava için,
Benim işim sevi için.

Ya da şu genç yazarı çağırayım mı,
Aşk dualaşmak desin mi?

değil mi ki ilk nikâhı bozduğumuzda tanrı ile aşkımızı dua ile sürdürmedik mi?

O da demedi mi, bana bir adım gel.
Rahmet sözü vermedi mi?
Sözüne sadık kalmadı mı?

Anlattıklarımın din ile diyanet ile işi yok, genlerimizde kodlanmış inanmakla ilgisi var.
Tanrının kulum dediğine, kul diye bakmaktan ötesi yok.
Kim kime inanmış benim işim değil, ‘ben’ tanrılık (zahir / batın) iddiasında olsa da, ‘kendim’ bizzat tanrı değilim.

Ateist dostumu hatırlarsın,
fikirlerimde teati edilecek bir yan olmadığını söylese de fikirlerimi bilmeyi çok istediğini söyleyen Allahsız Kitapsız dostumu.
Ne demişti bize evrene pozitif enerji bırak,
bumerang yasası var, döner gelir bulur seni.
İşte onun tanrısı da rahmet sahibi.
Nikâhlanıp, onu aldatmadığını söylese de,
nice nice içindeki cennetinden kovulduğunu fark etmese de.
Şimdi ruhu kim bilir nerededir?
Hindistan’da aradığı huzur bulmuştur dilerim.
Dilerim taşıyamıyorum dediği ruhu, kuş tüyü olmuştur.

Bak, hayır duasıyla andım kendisini.
Hani dedim ya ötelerde sandıklarımız içimizdedir aslında, hiç hesapta yok iken içimin kuytularından çıkıp geldi.
Sağ olsun

Geçelim.
Sarhoşuz ya atlayalım dere tepe düz konudan konuya.
Elimizde yeter ki insanlık olsun.
Hazret-i İnsan olsun.

*
İstinafı olmayan ölümü hüküm giydik.
Yakamızda infaz.
İşte sırf bu yüzden aşk olsun.
Ve lâkin,
Değişmez kaide cennetten cehennemin dibine değin.
İnsan varsa her şey var.

Gece gece aklıma düşen gün,
Dinle,
İnsan işte,
Oku.
Bugünlerde Ege şiveli haklı bir direniş var Hak adına.
E ne yapalım deme,
Kat sen de Zaza şiveli direnişini,
Zaza değil miyim, bak sen ! bunu hatırlattığın iyi oldu.
Şaka şaka ziyanı yok,
bugün de Zaza ol,
güç kat renginle insanın hak direnişine.

Yani?

Efkârımız farklı olsa da aşkımız bir olsun ya da bir aşkımız olsun.
Hak getire.
Hiç ölmeyeceklerini sananların (kendilerine) zulmüne.

Uykumu getirdin dedi aynadaki ben,
Öyle makyajlıydı ki yüzü.
Makyajı, riyayı, yalanı güzellik sanıyordu terapistim palyaço.
Onun aklı hâlâ oynaşında biliyorum.

İnsanın yüzünde okuduğun yalanı ortaya çıkarma diyorum kendime,
Aynadakinin uykusu gelmedi,
Kendinden kaçıyor biliyorum.

*
Aşkolsun zaman.
Sular seller olmuşsun, akıp gitmişsin.
Çavlanlarda ahlat etmişsin efkârımı, daha dur, daha karpuz keseceğiz demez misin?

tükeniyorsun zaman,
tükeniyorsun,
ömrümü tüketiyorsun.

biraz da sessizliğin kutsallığında,
gözümden akan şarabı isteyeyim sakiden,
yâri yâd edeyim kalmasın yad.
şessiz sessiz içeyim,
içimin koruğunu,
aşk ile.

gönlüm isterdi ki,
seni koyduğum çuvalı gözyaşlarımla ıslatayım,
ağırlıkça ağırlaş,
kıpırdama hiç,
kalkma yerinden hiç.

ne gülüyorsun zaman,
çok mu komik?

haklısın,
sen geçip giderken
hayat ne dram,
ne de trajedi,
bütünüyle komedi…

o halde,
tebessümle canım ben/im.
sana rağmen hayata…

_________________
*Ahlat : Yabani Armut, Çördük
Ahlat : Parçalar, öğeler

Taş İskele
Kayıt Tarihi : 9.8.2023 15:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Demet Karamuk
    Demet Karamuk

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Taş İskele